"بتناول" - Translation from Arabic to Turkish

    • yemek
        
    • yemeye
        
    • yemeğine
        
    • içmek
        
    • yiyip
        
    • yemeği
        
    • almaya
        
    • yiyelim
        
    • yiyerek
        
    • yemeyi
        
    • içmeye
        
    • yememe
        
    • yemene
        
    • yemeğe
        
    • yemeyecek
        
    Ve eminim hatırlayacaktır. Ve eminim akşam yemeği yemek isteyecektir. Open Subtitles وبالطبع هو يتذكر ذلك ويريد أن يحتفل بتناول وجبة العشاء.
    İyi bir aşçı olmalısınız. Bir ara burada yemek hoşuma giderdi. Open Subtitles لابد أنكي طباخة جيده أرغب بتناول الطعام هنا في وقت ما
    Mısır gevreği yemeye mecbur kalsak da bunu üstesinden geleceğiz. Open Subtitles سوف نجتاز هذه الأزمة حتى لو قمت بتناول الوجبات الرخيصة
    Haydi kalkın bakalım, hepiniz Çin yemeğine gelin çünkü şu anda ben çok acıktım. Open Subtitles هيا بنا، عليّ البدء بتناول الطعام الصيني لأنني في عوز الآن
    Bilmem ki, sana aşık ama belki seninle bir bardak kahve içmek isteyebilir. Open Subtitles بدلالة انه واقع في الحب معك بشدة لن يمانع بتناول كوب من القهوة
    Öncelikle yemek yiyip, kilo almaya başlasın, sonra ziyaret edebilirsiniz. Open Subtitles حالما تبدأ بتناول طعامها واستعادة بعض من وزنها المفقود ،سيتاح لكما زيارتها
    Bunları almaya devam ederse, en fazla iki-üç yıl içinde onu öldürür. Open Subtitles لو استمر بتناول الاقراص فسوف تهلكه خلال سنتان أو ثلاث على الأكثر
    Herkes adamın iyi olduğunu bilir ama kimse basket izlerken paella yemek istemez. Open Subtitles الجمهور يعرف براعته، لكن لا أحد يرغب بتناول البايلا بينما يشاهد كرة السلة
    Benimle öğle yemeği yemek ister misin diye merak ettim. Open Subtitles كنت بالجوار و تسائلت إنّ كنتِ ترغبين بتناول وجبة الغداء
    Eğer vücudumuzun tasarladığı şekilde yemek yemeye başlarsak ne olacaktı? Open Subtitles ماذا سيحدث لو بدأنا بتناول غذاء أجسامنا مصمَّمة فعلياً له؟
    Evet, vücudumu hamilelik için sağlıklı ve daha az füme et yemeye hazırlıyorum. Open Subtitles نعم, سأجعل جسدي يستعد للحمل بتناول الطعام الصحي و التقليل من اللحم المدخن.
    Onu bir akşam yemeğine çıkarana kadar bir yıl uğraştım. Open Subtitles لقد استغرق هذا مني عاما كاملا لكي اقنعها بتناول العشاء معي
    Yakışıklı biriyle bir şey içmek ister misin? Open Subtitles ما رأيك بتناول شراب من شخص تعرفينه منذ نصف يوم ؟
    Hiç yemeğinin birazını yiyip kalanını daha sonra yedin mi? Open Subtitles هل قمتِ مرةً بتناول القليل من غداءك، ومن ثمّ تناولتِ بقيته بوقتٍ لاحق؟
    Bir kız hayatı için çırpınırken biz neden burda oturup çin yemeği yiyoruz? Open Subtitles ما الذي نفعله بتناول طعام صيني، بينما تقاتل فتاة من أجل حياتها ؟
    Ne yaptığımı bilmediğim için affet beni." En nihayetinde, arkadaşlarımın önünde kontrolümü kaybettim ve herkes beni daha fazla ilaç almaya ikna etti. TED سامحني لأني لا اعرف ما يجب علي فعله.' في النهاية إنهرت أمام الأصدقاء و اقنعني الجميع بتناول المزيد من الأدوية
    Dinle bak, yarınki duruşmalarımızdan sonra yemek yiyelim mi? Open Subtitles غداً بعد المحاكمة، أترغبين بتناول العشاء؟
    - Bazen de geceleri yumurta yiyerek. Open Subtitles وأحياناً يقوم بتناول البيض في الثامنة مساءً
    yemek vakti geliyor, yemek yemeyi sever misin? Open Subtitles عندما يحين وقت العشاء أتستمتعين بتناول الطعام؟
    - Balık yağı içmeye başlamalıyım. - Ve yeşil çay. Open Subtitles ــ يجب أن أبدأ بتناول زيت السمك ــ والشاي الأخضر
    Rafine şeker yememe izin vermiyorsun. Kepekli makarnadan içim dışıma çıktı. Open Subtitles إنكي لا تسمحين لي بتناول السكر ولقد مللت من الباسطا البنيه
    Tamam, Roberta'ya yemekten önce bir kurabiye yemene izin verdiğimi söyle. Open Subtitles أخبر روبرتا بأننى سمحت لك بتناول كعكة واحدة قبل الغداء
    yemeğe başladıklarında, kapının çaldığını duymuşlar. TED ومجرد أن بدأوا بتناول الطعام سمعوا الباب يُطرق.
    İnanın bana, cheesecake yemesi için cheesecake yemeyecek bir çok iri müşteriyi ikna etmişimdir. Open Subtitles ما أقصده، صدقني أني أقنعت الكثير من الزبائن كبيري الحجم، الذين لا يجب أن يتناولوا كعكة الجبن، بتناول المزيد منها.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more