"بتهور" - Translation from Arabic to Turkish

    • düşüncesizce
        
    • Düşünmeden
        
    • pervasızca
        
    • dikkatsizce
        
    • acele
        
    • Dikkatsiz
        
    • fevri
        
    • Aceleci
        
    • umutsuzca
        
    • körü körüne
        
    • gözü
        
    • hareket
        
    düşüncesizce gitmedi. Aylarca bunu konuştu. Open Subtitles لم تغادر ذلك بتهور فهى تحدثت عن ذلك لشهور
    Evet, çünkü düşüncesizce hareket ettiniz, sonuçlarını Düşünmeden. Open Subtitles لا ، لأنكم تصرّفتم بتهور دون التفكير في النتائج والعواقب
    Bence böyle içinden gelerek yola koyulması, hatta pervasızca bile diyebilirim, babasına olan görevini yerine getirmek için yengesini itaatsizlik etme riskini alması Open Subtitles اعتقد التقدم هكذا بتهور و اندفاع و المجازفة بعصيان عمته فقط لفعل واجب تجاه والده
    Başka şansımız yok, dikkatsizce bu sisteme müdahale edeceğiz diyebilirsiniz. Open Subtitles إنك تقول لقد انتهت كل الرهانات وسوف نتدخل في ذلك النظام بتهور
    Bu korkunç olur, emin olmadan acele hareket etmemeliyiz. Open Subtitles هذا فظيعٌ و لا شك لكن لا يجب أن نتصرف بتهور
    Düzinelerce tanık Dikkatsiz sürüşünü gördü. Open Subtitles انا امتلك عشرات الشهود الذين رؤوك وانت تقود بتهور
    Hepiniz işaretleri izleyin ve düşüncesizce hareket etmeyin. Open Subtitles جميعكم إنتبهوا للإشارة و لا تتصرفوا بتهور.
    Agamotto, senin düşüncesizce ödünç aldığın gözü yaratan kişi. Open Subtitles نفس الساحر الذي اخترع العين التي استعرتها بتهور
    Belki de bu adam düşüncesizce deneyi kendi üstünde uygulayan şimdi de insan etiyle beslenen bir canavara dönen baş genetik uzmandır. Open Subtitles ربما هذا الرجل مدير قسم الوراثة الذي أجراها على نفسه بتهور والأن تحول إلى قبيح يتغذى على اللحم البشري
    Ama vakit Düşünmeden hareket etme vakti değil. Open Subtitles و لكن هذا ليس هو الوقت المناسب للتصرف بتهور
    Hey, bir erkeğin hayatını yaşayıp Düşünmeden hareket etmesinde yanlış bir şey yok. Open Subtitles مهلاً ليس هُناك خطب برجل يُحبذ التمهل و ألاّ يتصرف بتهور
    Düşünmeden hareket etme. Başarmasına izin verme. Open Subtitles لا تتصرف بتهور و لا تدعه يكتشفك
    Hiçbir şey bilmeyen bir çocuğu, pervasızca bu konuma getiriyorsun. Open Subtitles وأنت وضعت طفل لا يعرف أي شيء في هذا الموقع بتهور
    pervasızca önüne gelenle yatmaktan zevk alan bir adama göre dört evliliğin bazı sorular için yalvarıyor. Open Subtitles لرجل يعربد بتهور مختلط فإن زيجاتك الأربع تثير تساؤلات
    Labarge'ın yetkilerini aştığı doğru ama Yüzbaşı Treville dikkatsizce araya girmeden önce onu Paris'e çağırmak üzereydim. Open Subtitles هل صحيح ان لابارج قد تجاوز سلطتة لكنى كنت فى عملية اعادته إلى باريس قبل ان يتدخل الكابتن تريفيل بتهور
    O insanların çok acele etmesini sağladın. Open Subtitles وان هؤلاء الناس كانوا ياتوا بتهور
    Bunlar ciddi suçlar. Dikkatsiz sürüş. Open Subtitles هناك اتهامات خطيرة موجهة لك القيادة بتهور
    Bazen fevri davransa da, sonuçları hep iyi olmuştur. Open Subtitles ..يتصرف بتهور أحياناً وتكون النتائج دوماً جيدة
    Sanırım biraz Aceleci davrandım. Open Subtitles أعتقد بأني تصرفت بتهور قليل
    Son yıllarına yaklaşırken hepimizin aradığı aydınlanmayı umutsuzca bekliyorsun. Open Subtitles ..أنت في آخر سني حياتك وتسعى بتهور إلى التنوير الذي نسعى إليه جميعاً
    Niye onu böyle körü körüne izlediğini bilmiyorum ama onu kızıma yaklaştırma. Open Subtitles لا أعلم لما تتبعه بتهور هكذا، لكن أبعده عن ابنتنا
    Birini kayanın içinden geçmeye yetecek kadar gözü kara vurursam küçük topaklarına dek ezilecekler. Open Subtitles لو حاول إطلاق أحدهم بتهور للمرور عبر هذه الصخرة ثلاث مرات، فسيتحطمون إلى جزئيات صغيرة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more