Keşke Beethoven çalsaydım. | Open Subtitles | يجـب أن أسـتمع الى موسيقى بتهوفن في هذه الحالة هذه ليـسـت لبتهوفن |
Ben gerçekten kendime güveniyorum çünkü zaman akıp giderken hangi kararları alacağım diye düşünmek zorundayım Beethoven'ın notaları aklımdan geçerken, ve aynı zamanda ona nasıl değişiklikler yapacağımı düşünüyorum. | TED | أنا أميل إليها، لأنني، لأنني يجب أن أفكّر في القررات التي أتخذها وبسرعة بديهية في نفس الوقت الذي يمر نص بتهوفن في رأسي وأنا أحاول معرفة ماهية التعديلات التي سأجريها |
- "Tuşları" görürüm. - Tamam, Beethoven, okey? | Open Subtitles | "أنا أرى "أعواد الطعام - حسناً, بتهوفن, موافقة ؟ |
Beethoven'dan ve Wagner'den parçalarla büyüleneceksiniz. | Open Subtitles | نزولاً الى أنغام بتهوفن وفانغر. |
Oh teşekkürler. (Alkış) Benim yapacağım bu tarz bir şey bu olurdu, Beethoven'dan daha iyi olmasına gerek yok. | TED | (تصفيق) ومن شأن ذلك أن يكون مماثلاً للشيء الذي كنت سأفعله وليس من الضروري أن تكون أفضل من عمل بتهوفن |
Beethoven gibi vahşi bir biçimde dolaşmamı istiyor. | Open Subtitles | مثل" أجاست"أوبراين"أو"فيرس"أو" بتهوفن " |
- Beethoven'ı sever misin? - Pek söylenemez. | Open Subtitles | هل تحب بتهوفن ؟ |
Sen Beethoven'ı sevmiyorsun. | Open Subtitles | أنت لا تحب بتهوفن |
Bach, Beethoven, Debussy, Brahms, adını sen getir. | Open Subtitles | باخ)، (بتهوفن)،(ديباسي)،(برامز)، وهلمّ جراً). |
Eğer rasgele notalardan oluşan rasgele bir müzik ve bir şekilde, Beethoven'in 5. Senfonisini herhangi bir desenle düşünürseniz, desensiz bir müzik bestelersek, finalde bir yerlerde olurdu. | TED | إذا فكرنا في الموسيقى العشوائية كمجرد نقاط عشوائية هنا، وهنا، يوجد السيمفونية الخامسة لـ(بتهوفن) بنمطيتها، إذا كتبنا موسيقى خالية تمامًا من الأنماط، فستكون في المؤخرة. |
yani... bilgisayardaki Beethoven gibi, | Open Subtitles | إذن... مثل (بتهوفن) على الحاسب الآلي أمامك عمل لتنجزه |
- Beethoven, Brahms, Schumann. | Open Subtitles | بتهوفن, برامز, شومان -. |
Hatta Beethoven'in soyundan olduğu şüpheli Ewing Klipspringer bile. | Open Subtitles | (وموسيقي من سلالة (بتهوفن |