Natalie Streck ikizlere hamileydi, Bayan Armacost. | Open Subtitles | ناتالي ستريك كانت حامل بتوأم يا سيدة أرماكوست |
35 haftalık ikizlere hamile bir hastam var. | Open Subtitles | لديّ مرضى لديّ أم حامل في اسبوعها 35 بتوأم أين طبيبتها؟ |
Bir daha asla Lexi halamla alay etmem. Sanki ikiz hamilelik yaşıyor gibiyim. | Open Subtitles | لن أستهزأ من العمة لكسي مرة أخرى أشعر و كأنني حامل بتوأم |
İkiz gibiyiz. Tabii ben ikiz doğuruyorum. | Open Subtitles | نحن اشبه بالتوأم الا انني في الحقيقة حامل بتوأم |
İkizlerimiz olacak. Bu daha riskli bir hamilelik. | Open Subtitles | أنظر , سنرزق بتوأم و هناك مخاطرة في الحمل مضاعفة |
Bilmediğimiz bir ikizi falan mı var? | Open Subtitles | هل هي ممسوسه بتوأم لم نكن نعرف هل تملك ؟ |
Duyduğum kadarıyla, sonraki adıyla Sonia Fabricant, evlendikten sonra bir kez mektup yazıp, ikizleri olduğunu ve onlara Pip ve Emma adlarını verdiğini bildirmişti. | Open Subtitles | أظن ذلك، كل ما سمعته أن سونيا فابريكانت" كما أصبحت" كتبت له مرّة بعد زواجها، لتخبره أنها حظيت بتوأم "وأنها ستسميهم "بيب" و "إيما |
Dört kolu ve dört de bacağı. Nick, ikizimiz olacak. | Open Subtitles | و أربعة أذرع و أربعة أرجل نك), سوف نرزق بتوأم) |
Ve sonra aniden, kariyerimizin en büyük anlaşmasının ortasında ikizlere bakmaya karar verdin? | Open Subtitles | ثم فجأة أنت من المُفترض بك أن تعتنى بتوأم بينما نحن لدينا أكبر صفقة فى حياتنا؟ |
Çıkarken hamile olduğunu bile bilmiyordum, şimdi bir de ikizlere hamile. | Open Subtitles | منذ إسبوع مضى لم أعرف إنها حبلى و الآن سوف ترزق بتوأم |
1951 yılında anneleri ikizlere hamile olduğunu bile bilmiyormuş. | Open Subtitles | في عام 1951، لم تعلم أمهما أنها حامل بتوأم. |
Sana tamamen iyisin dedikten sonra ikizlere sekiz aylık hamile olmana rağmen Valium mu yazdı? | Open Subtitles | وكتب لك وصفة طبية بأدوية مهدئة رغم أنك حامل بشهرك الثامن بتوأم |
İkizlere mi hamilesiniz? | Open Subtitles | سيدة أرماكوست ؟ أنت حامل بتوأم ؟ |
İkiz kardeşleri olacağına ya da annesiyle babasının sex yaptığına çok fazla heyecanlanmadı. | Open Subtitles | ليست مبتهجة كثيرًا لأن أبواها سيرزقان بتوأم أو أنهما يمارسان الجنس |
Mucize İkizler gibi, ikiz olmamamız dışında... | Open Subtitles | بالفعل , مثل توأم الأعجوبة ... ما عدا أننا لسنا بتوأم |
Hannah, annenin ikiz bebekleri vardı. | Open Subtitles | هانا ، والدتك كانت حاملة بتوأم |
Geçen gün gelip bana ikiz mi bekliyorsun diye sordu. | Open Subtitles | ذلك اليوم سألتني ان كنت حاملاً بتوأم |
Bu da der, "Hayır ikiz değiller." Biri ekimde biri nisanda doğdu. | Open Subtitles | فهو يقول، "لا، فهم ليسوا بتوأم "واحد مولود في أكتوبر، والأخر في آبريل |
Hamileyim. İkizlerimiz olacak. | Open Subtitles | أنا حامل وسنرزق بتوأم |
Helen'le birlikte ikizlerimiz var. Ayrılıyorum. | Open Subtitles | هيلين حامل بتوأم مني سأهجرك |
Krampus, Noel Baba'nın kötü kalpli ikizi gibi bir şey. | Open Subtitles | إن "كرامباس" أشبه بتوأم "سانتا" الشرير. |
Fakat harika sekreterimin... kısa zaman önce ikizleri oldu. | Open Subtitles | "و"لكن سكرتيرتي الممتازة رزقت بتوأم". |
Sanki ikizimiz olsun istiyor gibiydi. | Open Subtitles | بدا و كأنها تحوال أن تحمل بتوأم |
İkizlerin olduğunda ödümüz kopmuştu. | Open Subtitles | لقد إنتابنا الرعب حينما رزقنا بتوأم |