"بجانب النافذة" - Translation from Arabic to Turkish

    • Pencere kenarında
        
    • Cam kenarına
        
    • Pencere kenarına
        
    • Cam kenarı
        
    • cam kenarında
        
    • Cam kenarındaki
        
    • pencerenin yanına
        
    • pencerenin yanında
        
    Harika değildi fakat Pencere kenarında sevdiğim bir yer buldum. Open Subtitles لكني حصلت على مقعد بجانب النافذة و أحببت ذلك المقعد
    Şimdi bir Pencere kenarında oturmuş şöyle diyor: Open Subtitles الآن يجلس على كرسيه بجانب النافذة قائلاً:
    Eskiden buraya geldiğimizde Cam kenarına otururduk şimdiyse minivanlı valelerin yolunun üstüne oturmuş gibiyiz. Open Subtitles عندما كنا نأتي هنا كانوا يجلسوننا بجانب النافذة والان نحن في المؤخرة مثل مثل سيارات عائلية في احد المواقف
    Yer değiştirsek olur mu... ve ben Pencere kenarına otursam? Open Subtitles اتمانع اذا ابدلنا المقاعد... وجلست انا بجانب النافذة
    Koridor mu Cam kenarı mı olsun? Open Subtitles هل ترغبين في الجلوس بجانب النافذة أم الممر ؟
    Bebek sahibi olmaya çalışıyoruz cam kenarında bir masaya geçmiyoruz. Open Subtitles نحن نحاول الحصول على طفل و ليس طاولة بجانب النافذة فى مطعم
    Burası altı ay içinde kapanacaksa, ki bu gidişle kapanır koduğumun Pencere kenarında bir yerim vardı diyebilmeliyim. Open Subtitles وحينها أريد أن أتذكر أني جلستُ مرّة بجانب النافذة
    Pencere kenarında bir masa olursa... bayılırım. Ayarlayabilirsen. Open Subtitles أودّ الحصول على طاولة بجانب النافذة إذا بإمكانك تحريكهـا
    Pencere kenarında durma, tehlikeli. Open Subtitles لا تقف بجانب النافذة ذلك ليس امنا
    Tabi. Neden Pencere kenarında ben oturmak zorundayım? Open Subtitles حسنا لماذا علي ان اكون بجانب النافذة
    - Susadım. - Cam kenarına oturalım. Güzel olur. Open Subtitles حسناً، يمكننا الجلوس بجانب النافذة
    Erkekler Cam kenarına kadınlar da koridor koltuklarına geçsin. Open Subtitles جميع الرجال يجلسون بجانب النافذة! وجميع النساء يجلسن بجانب الممر أفعلوا ذلك وبسرعة! فقط أفعلوا ذلك!
    Geçen gece Cam kenarına oturmuş kitap okuyordum, Philip'in gittiğini gördüm. Open Subtitles أتعلمين، لقد كنت أجلس بجانب النافذة تلك الليلة وكنت أقرأ، ورأيت (فيليب) يُغادر
    Pencere kenarına otur ki annesi, oğlunu öldürüşümü izle! Open Subtitles إحصلي على مقعد بجانب النافذة, أيتها الأم... لكي تستطيعين رؤيتي وأنا أقتلُ أبنكِ
    Pencere kenarına oturmamaya çalış. Open Subtitles حاول ألا تجلس بجانب النافذة
    Pencere kenarına. Open Subtitles بجانب النافذة!
    Cam kenarı benim! Open Subtitles أريد المقعد الذي بجانب النافذة
    Cam kenarı mı koridor mu? Open Subtitles مقعد بجانب النافذة أم الممر؟
    Bana cam kenarında bir masa ayarlamış. Open Subtitles لقد حجز لى طاولة بجانب النافذة
    "cam kenarında oturmanı istemiyorum." Open Subtitles لا اريدك ان تجلس بجانب النافذة
    Cam kenarındaki üçüncü sıra! Open Subtitles . المقعد الثالث بجانب النافذة
    Yatağını pencerenin yanına açacağım. Open Subtitles سأضع لك سريرك بجانب النافذة
    Ne zaman pencerenin yanında oturduğunu... formalı küçük kızları seyrettiğini... ve şu boşaldığın yerde oturduğunu, boşaldığını. Open Subtitles أعرف عندما تقف هنا بجانب النافذة وأنت تشاهد البنات الصغيرات بملابسهن البيضاء أعرف وأنت تجلس هنا على هذا الكرسي اللعين

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more