"بجدار" - Translation from Arabic to Turkish

• duvara
• duvarına
• duvarı
• duvarın
• duvarla
• duvar
• duvarıyla

Dani görünüşe bakılırsa arabasının kontrolünü kaybedip hızla beton duvara çarpmış.
داني على ما يبدو فقد السيطرة على سيارتها وأصطدمت بجدار خرساني

Bu, önünde bir kapı olan bir duvara saatte 150 kilometre hızla çarpmaya eş değer.
انها مساوية لقوة تحطم بسرعة 94 ميل بالساعة بجدار يتقدمه باب

Bulduklarında ise faj bakteriyal hücre duvarına bağlanır ve kendi DNA'sını enjekte eder.
وبمجرد أن تجده، تلتصق العاثية بجدار الخلية البكتيرية ومن ثم تحقنه بحمضها النووي.

Sunucularımız bir güvenlik duvarı tarafından korunur, ki NSA bile aşamadı daha.
سيرفراتنا محمية بجدار ناري لا تستطيع وكالة الأمن القومي إختراقها

Koridorla odamı ayıran tek duvarın inceliğini,benden daha iyi bilirsiniz.
الممر إن جاز القول منفصل عن مكان راحتي بجدار فقط

Genç fil anneler ve ninelerden oluşan koruyucu bir duvarla çevrili olarak huzur içinde uyuyor.
تنام الصغار هانئة محاطة بجدار واقي من الأمهات والجدّات

Arabasına bindi ve kendini bir duvara çarptı.
استقل سيارته و قادها و صدم نفسه بجدار مساند

Baba, Byron mahzene kilitlenmişti, duvara zincirliydi.
أبي كانا يحتجزان بايرون بالقبو مقيداً بجدار

Hayır, dostum. Birkaç yıl önce 200'le giderken duvara çarptım.
لا يا رجل, لقد اصدمت بجدار كان بمثابة صدمة عشرين حيوان كان هذا قبل عامين

Yoksa duvara çarpıp burnumu kırarım.
فإما ذاك، أو أن أكسر أنفي عند الإرتطام بجدار.

Eğer madende birini öldürmek istersen, bir balyoz alıp onu duvara gömmeye çalışırsın.
آنما تريد قتل أحدهم بمنجم، فتأخذ إليهم مطرقة، و تدفنهم بجدار.

Sen saatten 170 mille giderken bir duvara çarptın.
أما أنت, فقد إصطدمت بجدار بسرعة 170 ميل بالساعة

- Başım oturma odasının duvarına çarptığı an o da velayet haklarını yitirmişti.
حين اصطدمت رأسي بجدار غرفة المعيشة أعتقد ذلك

- Kötü mü? Plasentanın uterus duvarına anormal olarak yapışması.
المشيمة غير العادة تكون متصلة بجدار الرحم

Ama iç organlarını kontrol ederken, rahim duvarına yerleşik bir embriyo buldum, yaklaşık 20 milimetre kadar.
لا.ايا كان, عندما كنت اقوم بإختبار داخلى وجدت بداية جنين بجدار الرحم ربما كان طوله 20 مليمتر

Ayrıca başsavcılığın 3'lü güvenlik duvarı olduğunu biliyorum, tahminimce onu hackeleyebilirsin.
أجل، أعرف أيضاً أنّ مكتب النائب العام لديه نسخة إحتياطيّة بجدار حماية ثلاثي، والتي أخمّن أنّ بإمكانك إختراقها.

Biri yüksek güvenli duvarı olan kurumsal hesap fakat bu kişisel hesabı ise dikkatimi çekiyor.
الاولى تابعة لحسابه بالشركة بجدار حماية ناري قوي ولكن هذه الشبكة الشخصية مثيرة للاهتمام

Kibo sıkı bir güvenlik duvarı hücresi olarak tasarlanmadı.
‫المختبر والمحطة لم يصمما ‫للإغلاق بجدار ناري

Çoğu zamanını zümrüt bir duvarın bakımıyla ilgilenerek geçirirmiş.
لقد قضيت جّلَ وقتها تعتني بجدار أخضر ضخم

Yoksa onu duvarın harcına mı katmayı düşünüyorsun?
هل ستعرضه في السوق أو تغطيه بجدار

Bu şehir duvarla çevrilmiş olabilir ama bir hapishane olmak zorunda değil.
لعلّ المدينة محاطة بجدار لكن ليس من الضروري أن تكون سجناً

Ve bir duvar ördü. Şimdi kimse girip çıkamıyor.
وأحاطت المدينة بجدار كبير لايدخل ولا يخرج أي أحد

Bu oda bir enerji duvarıyla kaplıdır ve anahtarı da çok gizlidir.
محاطه بجدار من الطاقه تملك هى مفتاح سرى له