Seni emekliye ayrıldı biliyordum ama, buraya geldiğimde bir bakıyorum cinayet işlerine falan karışmışsın. | Open Subtitles | و أنا الذي كنت أظن أنك تقاعدت . جئت لأجدك و قد خلطت نفسك بجرائم القتل و كل تلك الأشياء |
Vicksburg gibi kazanca aç silah şirketleri cinayet sorumlusu gösterilmekten hep kurtuldu. | Open Subtitles | الشركات الجشعة والمتهورة مثل شركة فيكسبرغ قد نجت بنفسها بجرائم القتل لفترة طويلة.. وعلينا |
Hepsi cinayet planı girişimi, şüpheli zehirlenme gibi sıralanmış. | Open Subtitles | تأجير مخطط للقيام بجرائم القتل وتسمم جماعي مشكوك فيه , وهكذا |
Afedersin? Cody'e olanların cinayetlerle bir bağlantısı olduğunu düşünüyorsun. | Open Subtitles | اتعتقد ان ما يحدث لكودي مرتبط بجرائم القتل .. |
Bir kilometre uzunluğunda sabıka kayıtları var ve sınırın iki yakasındaki cinayetlerle de bağlantıları olduğundan şüpheleniliyor. | Open Subtitles | ولهم صلات مشكوكة بجرائم القتل التي تحصل على الجانبين للحدود |
-Belki. Beni ilgilendiren haberleri ve cinayetleri okurum. | Open Subtitles | أقرأ الصحف، وتثير اهتمامي القضايا المتعلقة بجرائم القتل |
Biri cinayetler işliyor ve sanırım devam edecek. | Open Subtitles | أحدهم يقوم بجرائم القتل و لدي حدس بأنه سيستمر بذلك |
Bölge başsavcısı sizinle tanıştığımızı düşünerek bana bu cinayetlerde görev verdi. | Open Subtitles | المدعي العام كلفني بجرائم القتل هذه عندما علمت ان بيننا علاقة |
- Tesadüf. cinayet araştırmasında tesadüfler yoktur. | Open Subtitles | لا توجد هناك صدف في التحقيق بجرائم القتل |
Çünkü eğer yanılıyorsan, elimizde cinayet şüphelisi olmayacak. | Open Subtitles | لأنه إن كنتِ مخطئة , فلن يكون لدينا مشتبه فيه بجرائم القتل |
Bunu cevaplamalıyım. Özel cinayet hattım. | Open Subtitles | علي أن أجيب على هذه المكالمة إنه خطي الخاص بجرائم القتل |
cinayet dedektiflerinin sıkılması iyi bir şeydir. | Open Subtitles | إنّه شيء جيّد عندما يصاب المحققين بجرائم القتل بالملل |
Sonra bu yatkınlığı ve biraz eğitimle, cinayet masasında çok iyi bir dedektif olacağını düşündüm. | Open Subtitles | مع إصرار هذه الفتاة اليافعة وبعض التدريب، أعني، يمكنها أن تصبح محققة ممتازة بجرائم القتل |
Allah aşkına, hatun cinayet masası dedektifi. | Open Subtitles | بربّك، إنّها محققة بجرائم القتل إنّها وظيفتها. |
İnsanların cinayet işleyip kurtulmasından ne kadar nefret ettiğini biliyorum. | Open Subtitles | أدرك مدى كرهكَ أن يفلت الناس بجرائم القتل |
Bu eski vakanın yeni cinayetlerle ilişkili olduğunu mu düşünüyorsunuz? | Open Subtitles | اذن ماذا تظنون ان هذه القضية القديمة متصلة بجرائم القتل الحديثة؟ |
Dün geceki olayın cinayetlerle bağı olduğunu sanmıyoruz. | Open Subtitles | نحن لا نعتقد أن أحداث التخريب البارحة لها علاقة بجرائم القتل |
Yargıç Schuller, bu yakın... zamandaki cinayetlerle mi ilgili? | Open Subtitles | أيها القاضي، هل للأمر علاقة بجرائم القتل الكثيرة مؤخراً |
cinayetlerle bir ilginiz olduğunu söylemiyoruz. | Open Subtitles | نحن لا نقول أن لك علاقة بجرائم القتل ولو أعطيتنا لحظة سوف أوضح لك |
Şu an arkamda görmüş olduğunuz araçta şüpelilerden birine ait ve bildirildiğine göre içinde cinayetleri aydınlatabilecek kan delilleri bulunduruyormuş. | Open Subtitles | هذه المركَبه التى ترونه خلفى مملوكه لواحد من المشتبهين ويوجد دليل من الدماء يربط المتهمين بجرائم القتل |
Bölge bölge geçmiş tatilde ki cinayetler. | Open Subtitles | تقرير بجرائم القتل في الإجازات، في جميع الوايات. |
Onun işlediği cinayetlerde ortakmışım gibi suçlandım | Open Subtitles | انا إتّهم بجرائم القتل الذي تبدو اني مدان بها |
Yaptıgımıza bu kadar eminsen, sırf sekreterin icin... cinayetten sıyrılmamıza nasıl goz yumacaksın? | Open Subtitles | هل أنت متأكدٌ من أنّك ستسمح لنا بأن نفلت بجرائم القتل من أجل سكرتيرتك ؟ |
Hayır, sadece içeri girip onları bağlamış ama cinayetlere bulaşmamış. | Open Subtitles | لا، دخل إلى هنا وقيدهم ولكنه لم يشارك بجرائم القتل |