Yoğun bir gün geçirecekti ama asistanı teyzesinin Felç geçirdiğini yazan bir telgraf aldı. | Open Subtitles | كان يومه مشحوناً، ومساعدته تلقت برقية تخبرها أن عمتها أصيبت بجلطة |
Sağ tarafınıza Felç indi. | Open Subtitles | لقد أصبت بجلطة هناك بعض الشلل في جانبك الأيمن |
Eğer o tümörü bulmazsak muhtemelen bir kez daha inme olacak ve ölecek. | Open Subtitles | أصيبت بجلطة و سكتة دماغية ستصاب بأخرى و تموت إن لم نجد الورم |
Çocukları beş ve iki yaşındalarken, Carol bir inme geçirdi ve bir beyin tümörü ve aniden öldü. | TED | عندما كان طفلاهما في عمر الخامسة والثانية, اصيبت كارول بجلطة دماعية ورم في المخ وماتت فجـأة. |
-Dur, şimdi kalp krizi geçireceğim. -Hayır, o krizleri geçiren benim. | Open Subtitles | توقف سوف أصاب بجلطة قلبية لا أنا من لديه جلطة قلبية |
-Dur, şimdi kalp krizi geçireceğim. -Hayır, o krizleri geçiren benim. | Open Subtitles | توقف سوف أصاب بجلطة قلبية لا أنا من لديه جلطة قلبية |
Beyninde pıhtı olmadığını gösterdi, ki tanısal değeri var. | Open Subtitles | لقد أظهر أنّها لم تصب بجلطة وهذا مهم تشخيصياً |
Bu Michael'ın kalp krizinden ölmesinden önceydi. | Open Subtitles | وذلك قبل أن يموت مايكل بجلطة في القلب |
Küçük bir kan pıhtısı ve beyinde ufak bir şişlik var, ama sanırım ameliyat gerekmeyecek. | Open Subtitles | إنه مصاب بجلطة دموية بسيطة، وورم دماغي صغير لكن لا حاجة لعملية جراحية على الأرجح |
Hastaya heparin başlandı, durumu şimdilik stabil fakat emboli oluşumu veya Felç riski hala var. | Open Subtitles | انه يتعاطى الهيبارين وهو مستقر حاليا ولكن هذا يجعله في خطر للاصابة بجلطة او صمة رئوية |
Dört yıl önce Mayıs ayında Felç geçirdi. | Open Subtitles | لقد أصيبت بجلطة دماغية قبل أربع سنوات في شهر مايو. |
Dr. Sharpe Felç geçirdiğine aletler söylemeden önce karar verdiğini söyledi. | Open Subtitles | الدكتور " شارب " قال بأنك تنبأت بجلطة قبل أجهزة المراقبة |
Ameliyat sonrası inme geçirmiş ya da intraserabral kontüzyon gelişmiş olabilir. | Open Subtitles | لكنها قد تكون قد أصيبت بجلطة ما بعد الجراحة أو كدمة داخل المخ |
Ayrılmasına üç gün varken adama inme geldi. | Open Subtitles | أُصيب الرجل بجلطة مباغتة قبل ثلاثة أيام من رحيله |
- Ritim bozukluğu kan pıhtılaşmasına neden olmuş ve bu da inme getirmiş. | Open Subtitles | قد يكون مصاباً بجلطة أدت إلى سكتة دماغية |
Pekâlâ, tamam ben bir adamın ağzına silahı dayanmış olabilirim. - Kalp krizi geçirdi ve öldü. Ne olmuş? | Open Subtitles | حسناً لقد وضعت مسدساً في فم أحدهم و أصيب بجلطة و مات ماذا في ذلك ؟ |
Kalp krizi geçirmediğini varsayıyorum. Pıhtılaşma sorunun oldu mu? | Open Subtitles | أفترض أنكِ لم تصابي بسكتة دماغية هل أصبتِ بجلطة من قبل؟ |
Kalp krizi geçirecek ve biri "Cildinde lekeler vardı, olur böyle şeyler" diyecek. | Open Subtitles | سيصاب بجلطة وسيقول احدهم كان لديه بقع على جلده وهذا يحدث |
Bir pıhtıyı taklit eden ama pıhtı olmayan şey nedir? | Open Subtitles | مالذي يحاكي الجلطة ولكن ليس بجلطة ؟ |
Dr. House, pıhtı olmadığını mı söylüyorsunuz, yoksa kan pıhtısı olsa dahi incelticilere ve anjiyoya gerek olmadığını mı söylüyorsunuz? | Open Subtitles | دكتور (هاوس)، أتقول أنها غير مصابة بجلطة أم تقول أنها إن كانت مصابة بجلطة لا تحتاج لمذيبات للدم و أشعة سينية؟ |
Adama 2001'de kalp krizinden öldü. | Open Subtitles | آدم مات بجلطة قلبية في عام ٢٠٠١ |
Tıkanma felçleri, içinde plakaların birikmesi sonucu daralan damarların bir kan pıhtısı tarafından tıkanması nedeniyle oluşur | Open Subtitles | السكتات الناشئة من نقص التروية تحدث عندما تتراكم الدهون في الشرايين مما يسبب الشرايين المنقبضة ان تسد بجلطة دموية |