Rohit, düşünmek için zamana ihtiyacım var, bence senin de olmalı. | Open Subtitles | روهيت , أنا بحاجة لبعض الوقت لأفكر وأنت بحاجة إليه أيضا |
Ve ihtiyacım olan para, Lanet olası bir dolar yeniden başlamana yetecektir. | Open Subtitles | وكل ما أنت بحاجة إليه هو القليل من النقود حتى تستطيع الانطلاق |
Demetrius, sana Ona ihtiyacımız yok söylüyorum. | Open Subtitles | ديميتريس ، أنا أقول لك نحن لسنا بحاجة إليه |
O tüm olayın dışında kalmak istiyor bizse Ona ihtiyacımız olmadığına hâlâ idrak edemiyoruz. | Open Subtitles | يريد أن يمكث معه لذا نحن لا نوقن لسنا بحاجة إليه |
Biliyorum ki bu benim hatam her zaman sana zaman vermem gerektiğini düşündüm. İhtiyacın vardı. | Open Subtitles | أعلم أنه خطأي دائما اعتقدت أنه يجب أن أعطيك بعض الوقت لقد كنت بحاجة إليه |
ve bence şu anda dünyanın ihtiyacı olan daha çok bağdır. | TED | وما أعتقد أن العالم بحاجة إليه الآن هو تواصل أكثر. |
His eğitimi küçükken ihtiyacım olandı. | TED | التعليم الحسي هو ما كنت بحاجة إليه كفتاة. |
Şimdi benim hep ona ihtiyacım olduğu gibi onun bana ihtiyacı olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعرف الآن أنه بحاجة إلى كما كنت دائماً بحاجة إليه |
Ama bütün bu paraya Arkadiy İvanoviç, bunlara gerçekten ihtiyacım yok. | Open Subtitles | أما هذا المال يا أركادي إيفانوفتش فأنا لست بحاجة إليه |
Ama patlama için teşekkürler. Buna gerçekten ihtiyacım vardı. | Open Subtitles | لكن شكراً لك على الإنفجار كنت بحاجة إليه حقاً |
Sana söyledim, ona ihtiyacım yok. Evime gideceğim. | Open Subtitles | لقد أخبرتكِ , لست بحاجة إليه سأذهب إلى المنزل |
Yıllar sonra, ben gidiyordum ve artık Ona ihtiyacımız kalmamıştı. | Open Subtitles | بعد عدة سنوات، كنت مغادرة ولم نكن بحاجة إليه بعد الآن |
- Evet ve Ona ihtiyacımız var. | Open Subtitles | نعم، وسواء أعجبنا الأمر أمْ لا، فإننا بحاجة إليه. |
İyi yırttık. Şu anda Ona ihtiyacımız yok. Diğer balıkları kızartmalıyız. | Open Subtitles | لسنا بحاجة إليه الآن،لدينا سكة أخرى لنقليها |
- Koç benim, ve Ona ihtiyacımız var diyorum. | Open Subtitles | أنا المدرّب وأقول إننا بحاجة إليه |
Anladığım kadarıyla da buna çok ihtiyacın var. Onun için... | Open Subtitles | .. وأستطيع أن أرى أنك بحاجة إليه حقا, لذا |
Ona ihtiyacın yok , yeterince özürün var zaten , gel buraya. | Open Subtitles | أنت لست بحاجة إليه لديك ما يكفى من الاعذار |
O göt herife ihtiyacın yok! O boktan biri. | Open Subtitles | أنت لست بحاجة إليه ذلك المتسكع هو الأسوأ |
Dürüst olmak gerekirse onun burada olmasına Gerek bile yok bence... | Open Subtitles | بالرغم من ذلك، لأكون صريحًا لا أظنني بحاجة إليه هنا.. |
Ağaç Laboratuvarı'mız için gereken her şey buradaki ekip tarafından taşındı. | TED | كل ما كنا بحاجة إليه من أجل مختبر الشجرة الخاص بنا يتم تنفيذه عبر فريقنا هنا. |
Ama uçmak onun hayatı. O dünyadaki en iyi pilot. Bizim ona onun bize olduğu kadar ihtiyacımız var. | Open Subtitles | لكن الطيران هو كل حياته، وهو أحسن طيار في العالم ونحن بحاجة إليه بقدر حاجته لنا |
Tanner'dan çalmıştım. Gemiye erişimi sağlamak için Ona ihtiyaçları var. | Open Subtitles | والذي سرقته من (تانر)، إنهم بحاجة إليه للدخول إلى المركبة |
Onlar için ihtiyacımız olan en son şey çok güçlü bir pazarlık pozisyonları olduğunu düşünmeleri. | Open Subtitles | آخر شيء نحن بحاجة إليه , أن تدعهم يعتقدون أن لديهم شيء قوي ليساوموا عليه |