Bir şey söylemene gerek yok. Konuşmadan anlaşabiliyoruz. | Open Subtitles | لست بحاجة لقول أي شيء آخر كلّ شيء واضح ومفهوم بيننا |
El işlerinde uzmandır. Bunu söylemene gerek yoktu. | Open Subtitles | الهدوء هو الأفضل لسنا بحاجة لقول هذا |
Bir şey söylemene gerek yok. Çünkü gidiyorum. | Open Subtitles | لست بحاجة لقول أي شيء، لأنني مغادر |
Onlar demene gerek yok. O desen de olur. | Open Subtitles | ."لست بحاجة لقول "اسمائهم "يمكنكِ قول "اسمه |
Endişelenme. Bir kelime bile söylemek zorunda kalmayacaksın. | Open Subtitles | لا تقلقى لستِ بحاجة لقول أى شئ |
Bir şey söyleme ihtiyacı hissediyorum çünkü biraz olsun çıldırmaya... - ...başladım. - Tamam. | Open Subtitles | لقد شعرت فحسب أنني بحاجة لقول شيئًا لأنني بدأت أصاب بالجنون بعض الشئ بسبب ذلك |
Bir şey söylemene gerek yok. | Open Subtitles | لستِ بحاجة لقول شيء |
söylemene gerek yoktu. | Open Subtitles | لم تكن بحاجة لقول ذلك |
Hiçbir şey söylemene gerek yok. | Open Subtitles | لستِ بحاجة لقول شيء |
Hiçbir şey söylemene gerek yok. | Open Subtitles | أنتِ لست بحاجة لقول أي شيء |
Bir şey söylemene gerek yok. | Open Subtitles | لم تكوني بحاجة لقول أيّ شئ. |
Bunu söylemene gerek yok. | Open Subtitles | لست بحاجة لقول هذا |
Bir şey söylemene gerek yok. | Open Subtitles | لست بحاجة لقول أي شيء |
Tyler, başka bir şey söylemene gerek yok. | Open Subtitles | (تايلر)، لست بحاجة لقول المزيد. |
Bir şey demene gerek yok. | Open Subtitles | لستِ بحاجة لقول أى شيء |
Endişelenme. Endişelenme. Bir kelime bile söylemek zorunda kalmayacaksın. | Open Subtitles | لا تقلقى لستِ بحاجة لقول أى شئ |
Evet, bir şey söylemek zorunda olmadığımı anladım. | Open Subtitles | نعم أعلم أنني لست بحاجة لقول أي شيء. |
Neden böyle bir şey söyleme ihtiyacı hissettin? | Open Subtitles | لم شعرت أنك بحاجة لقول ذلك؟ |