"بحارا" - Translation from Arabic to Turkish

• denizci
• denizciymiş
• denizciydi
• denizciyle

"Buna asla inanmayacaksınız, ama dün donanmada övülen bir denizci oldum.
لن تصدق , و لكن بالامس اصبحت بحارا تفخر به البحرية

Altı aylık soruşturmadan sonra tek düşünebildiğimiz denizci olduğuydu.
ستة أشهر التحقيق وأقرب وصلنا، كنا نظن أنه كان بحارا.

Orada yaşamak için denizci olmaya gerek var mı? Tekne sahibi olmak gibi.
هل عليك أن تكون بحارا للعيش هناك, أو تمتلك قارب ؟

Evini inceledim. Patlayıcı izi yok. Eski bir denizciymiş.
لقد فتشنا شقته، ولم نجد أثرا للمتفجرات، وكان بحارا سابقا...

Sizin büyük amcanız Ned, sanırım bir denizciydi.O hala yaşıyor mu?
"الآن، عمكالأكبر"نيد، كان بحارا على ماأعتقد. هل لا زال حيا؟

Sonra Napoli limanında Amerikalı bir denizciyle tanıştım.
ثم ، فى ميناء نابولى قابلت بحارا على سفينة امريكية

Aynı zamanda Korby'nin, özel, cesur ve çalışkan bir denizci olduğunu da yazdım.
شجاعا ، و بحارا يعمل بجد حتى خلال المعركة كان مهرجا، أليس كذلك ؟

Ve bana" bir gün denizci olacaksın" derdi.
ثم عنيدا ويقول: "يوم واحد سوف تكون بحارا."

Ve üniformalı gerçek bir denizci olacağım.
حينها سأصبح بحارا حقيقيا مع الزي

denizci olmaya gerek yok.
حسنا لن يتوجب عليك أن تكون بحارا

Senden bir denizci yaratabileceğimizi biliyordum.
كنت أعرف أننا سوف نجعل منك بحارا

denizci olmak istiyordum.
كنت أريد أن أكون بحارا

denizci mi olmak istiyor hala?
أمازال يريد أن يصبح بحارا

Bir zamanlar yaşlı bir denizci tanırdım.
صادقت بحارا ذات مرة

Komutanı, örnek bir denizci olduğunu söyledi.
قال آمره إنه كان بحارا نوذجيا

Kelimenin tam anlamıyla bir denizci oldum.
كنت بحارا بكل معنى الكلمة

Ağzımın içinde bir denizci var sanki.
و كأن هناك بحارا داخل فمي

Yoksa denizci olamazsın, kürek çek!
! وإلا لن تكون بحارا ، جدّف

Ben de denizci oldum.
وأصبحتُ بحارا

Bir denizciymiş.
لقد كان بحارا

Sawamura iyi bir denizciydi.
سوامرا كان بحارا جيدا

Bir denizciyle tanıştık ve onunla denize açıldık.
وقد قابنا بحارا , و اخذنا نبحر