"بحاسوب" - Translation from Arabic to Turkish

    • bilgisayarına
        
    • bilgisayar
        
    • bilgisayara
        
    • bilgisayarında
        
    • bilgisayarla
        
    • bilgisayarıyla
        
    • bilgisayarındaki
        
    Şu kablolar da muhtemelen adamımızın bilgisayarına bağlı. Open Subtitles وهذه الأسلاك من المحتمل أنها موصولة بحاسوب الرجل
    Şu kablolar da muhtemelen adamımızın bilgisayarına bağlı. Open Subtitles وهذه الأسلاك من المحتمل أنها موصولة بحاسوب الرجل
    Tıpkı disk temizliği yapan bir bilgisayar gibi. TED الأمر أشبه بحاسوب يقوم بعملية تنظيف القرص الصلب.
    Binanın gerisi merkezî bir bilgisayara bağlı olan kapalı devre kameralarla kaplı. Open Subtitles في حين أن بقيّة المبنى به كاميرات تلفازيّة التي ترتبط بحاسوب مركزي.
    Komutanım itici ekibi seyrüsefer bilgisayarında güç azalması bildiriyor. Open Subtitles سيدى , طاقم المحرك النفاث بلغَ عن إخفاق كهربائي بحاسوب الملاحة الرئيسي
    Uçuş bilgisayarını dizüstü bilgisayarla mı değiştirmek istiyorsun? Open Subtitles تريدين إستبدال حاسوب طيرانِ بحاسوب نقال؟
    Bak, onun Beverly'nin kıyamet bilgisayarıyla uğraştığını biliyorum. Open Subtitles اسمع، أعرف أنّه كان يعبث بحاسوب الهلاك الخاص بـ(بيفرلي).
    - N'oldu? Yük gemisinin ışık hızı bilgisayarındaki kayıtlı navigasyonel girişleri kullanarak son liman çağrısını bulabilirdim. Open Subtitles {\fnAdobe Arabic}باستخدام مُدخلات الملاحة المسجّلة بحاسوب .الانتقال الوميضيّ لسفينة الشّحن
    Filonun rotası, önceden seyir bilgisayarına aktarılacak. Open Subtitles مسار الأسطول ستتم برمجته بحاسوب الملاحة
    Filonun rotası, önceden seyir bilgisayarına aktarılacak. Open Subtitles مسار الأسطول ستتم برمجته بحاسوب الملاحة
    Pekâlâ, 24G kesiştiğinde, bir bağlantı kurup, uydu bilgisayarına ulaşacak. Open Subtitles حسناً، عندما يمر (24 جي)، سيجد ويرتبط بحاسوب القمر الصناعي.
    Birbirine bağlı kameralar doğrudan GD'nin ana bilgisayarına ve Washington'daki Savunma Bakanlığı'na bağlı. Open Subtitles العُقد تُوفر شبكة آمنة مُرتبطة مُباشرة بحاسوب (جلوبال ديناميك) الرئيسي
    Virüslü e-postayı Cutler'in bilgisayarına Patrick Roth göndermiş. Open Subtitles الفيروس بحاسوب (كيلتر) كان مرتبط (بالرسائل المرسلة من (باتريك روث
    Saat arabanın bilgisayarına bağlanmış. Open Subtitles الساعة موصولة بحاسوب السيارة
    Hükümetten bilgi çeken bir süper bilgisayar yapmışsındır diye düşündüm. Open Subtitles اعتقدت فقط أنك بنيتَ شيئًا أشبه بحاسوب عملاق يمكنه سحب المعلومات من المصادر الحكومية المختلفة
    NASA ilk küçültülmüş dijital uçuş bilgisayarı olan Apollo Rehberlik bilgisayar'ını icat etmek için Draper ve 400'den fazla mühendis grubuna güvendi. TED طلبت ناسا من درابر وفريقه المكوّن من أكثر من 400 مهندس أن يخترعوا أول حاسوب رقمي مدمج في المركبة، ودُعي حينها بحاسوب توجيه مركبة أبولو.
    Tüm bunları bilgisayara kelime girerek nasıl biliyorsun? Open Subtitles كيف يمكنك معرفة كل ذلك عن طريق وضع كلمات بحاسوب ما؟
    Sibernetik parçalar için yerleşik bilgisayara benziyor. Open Subtitles بل أشبه بحاسوب محمول لأجزاء القيادة الحية
    Mayer'ın bilgisayarında açık kalmış dosyalar vardı. Open Subtitles لقد كانت بعض الملفات مفتوحة بحاسوب (مايار)...
    Mayer'in bilgisayarında Starkwood araştırması ile ilgili dosyalar açıktı. Open Subtitles لقد كانت بعض الملفات مفتوحة بحاسوب (مايار)... وثائق متعلقةً بتحقيقه بـ"ستاركوود"
    Tabii toplama bir bilgisayarla bir çocuğun her şeyi alt üst ettiği zamana kadar. Open Subtitles حتّى جاء طفل بحاسوب منزليّ الصّنع وقلب الأمور رأسًا على عقب.
    Babanızın bilgisayarıyla ne yapıyorsunuz? Open Subtitles ماذا تفعلون بحاسوب والدكم ؟
    Vincent'in bilgisayarındaki sanat galerileri vardı ya? Open Subtitles المعارض الفنيه الموجود بحاسوب(فينسنت)؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more