"بحانة" - Translation from Arabic to Turkish

    • barda
        
    • bar
        
    • bara
        
    • barı
        
    • barınızın
        
    Kimin için çalıştığımı bilmiyordu. Rastgele bir barda bana asıldı. Open Subtitles لم تكن تعلم لحساب من أعمل لقد قابلتني بحانة عشوائية
    Maun barda, ahşap parkelerde, tavan oymalarında.. Open Subtitles بحانة خشب الماهوجني الأرض الخشبية، السقف المنحوت
    Polise giden olursa, tek hatırlayacakları barda kavga etmiş bir adam olacak. Open Subtitles أي شخص يذهب للشرطة كل ما سيتذكره هو رجل يبدو أنه خرج لتوه من شجار بحانة
    1936: Bir başka saldırı olayı. bar kavgası. Open Subtitles عام 1936، محضر اعتداء آخر في مشاجرة بحانة.
    Hasta bar kavgasından. Onu saat altıda getirdiler ve sabahın altısıydı. Open Subtitles هذا المريض كان في مشاجرة بحانة وصل لهنا في السادسة
    Koca bir araba bara giriyor... ve kimse birşey görmüyor öyle mi? Open Subtitles كم هذا غريب؛ اصطدمت سيارة بحانة ولم يرَ أحد شيئاً؟ أفترض أنك لم ترَ شيئاً أيضاً
    Görgü tanığı dedi ki bir barı dağıtmış ve genç bir çifti arıyormuş. Open Subtitles قال شاهد العيان أن الهندي أطلق النار بحانة وأنه كان يبحث عن زوجين
    Açık bir barda daha fazla insan toplayabilirdin. Open Subtitles كنت على الارجح ستحصل على المزيد من الناس بحانة مفتوحة
    Polislere, beni barda gördüğünü söylemiştin. Open Subtitles أخبرتِ رجال شرطة أنّكِ شاهدتيني في رؤية بحانة
    Polis dolu bir barda striptiz yapma fikri pek hoşuna gitmemişti herhalde. Open Subtitles لـم تهوي فكرة التعري بحانة مليئة برجال الشرطة.
    3 km ötedeki bir barda kavga çıkmış. Open Subtitles نشب شجاراً بحانة على بعد ما يقرب من ميلين من هنا
    Bu sabah DEO'ya bazı ihbarlar geldi. 1.80 boylarında bir uzaylı barda iki kişiye saldırmış. Open Subtitles تستلم إدارة مكافحة الخوارق بلاغ هذا الصباح عن فضائي بطول 6 أقدام يهاجم رجلان بحانة بليلة امس
    Kahramanlar böyle yaparlar. Mücadele ederler. Dahil olmaktan daha kolay olduğu için bir barda oturup saklanmazlar. Open Subtitles هذا ما يفعله الأبطال، إنهم يحاربوا لا يجلسون ويختبئوا بحانة
    6 yıl önce bir bar garsonuyla evlenmiş. 2 yıl sonra da boşanmışlar. Open Subtitles ،منذ ستة سنوات من مضيفة تعمل بحانة وقد تطلقا بعد سنتين
    Bir bar, iki dükkân ve gerçekten kötü bir amatör tiyatro toplulugu olan bir yerde mutlu olur muydum? Open Subtitles أيمكن حقا أن أكون سعيدة ان استقريت في قرية بحانة و متجرين
    Babasının intiharının sonrasında dört ayrı bar kavgasında saldırıdan suşlanmış. Open Subtitles وجّهت إليه تهمة الإعتداء في أربع معارك منفصلة بحانة
    Daha çok şey gibi otellerde mini bar için kredi kartını bırakmak gibi. Open Subtitles الأمر يبدو وكأنك تضع بطاقتك الإئتمانية بحانة في فندق
    Ödümü patlattın, bar kapısı çalarmış gibi çalıyorsun. Open Subtitles لقد أخفتيني للغاية بطرقكِ للباب هكذا فتلك ليست بحانة
    Üstüne üstlük seninle ortak bar açtık. -Dedikodumuz çıkacak. Open Subtitles نحن شريكان بحانة فعلاً سيشك بنا الناس
    Bana elini ver! Koca bir araba bara giriyor... ve kimse birşey görmüyor öyle mi? Open Subtitles كم هذا غريب؛ اصطدمت سيارة بحانة ولم يرَ أحد شيئاً؟
    Charlie'nin barı iyi. Güzel. Open Subtitles "كلا , لا بأس بحانة "تشارلـى لا بأس
    Bu Londra barınızın tek problemi içinde yeterince Londralı olmayışı. Open Subtitles المشكلة الوحيدة بحانة لندن أنه لا يوجد لندنيين فيها كفاية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more