Ama sen gerçekten martılı kupamı alıp beni odaya kilitledin. | Open Subtitles | لكنك قمتِ حقاً بأخد كأسي لطير النورس وقمتِ بحبسي في غرفة. |
Beni o kahrolasi laboratuvara kilitledin. | Open Subtitles | لقد قمت بحبسي في ذلك المختبر اللعين |
Beni bir telefonun olduğu bir odaya kilitlediler ama bu bir tesadüf değil. | Open Subtitles | وقاموا بحبسي في غرفة يوجد بها هاتف ولكنّ هذا الأمر ليس بصدفة. |
Beni şeker çalarken yakaladılar ve buraya kilitlediler. | Open Subtitles | كيفن, لقد قبضوا علي متلبساً وانا آكل أصابع الحلوى وقد قامو بحبسي هنا |
Beni kimseye zarar veremeyeceğim bir yere kilitlersin. | Open Subtitles | ستقوم بحبسي حيث ليس بإمكاني إيذاء أي أحد |
Beni kimseye zarar veremeyeceğim bir yere kilitlersin. | Open Subtitles | ستقوم بحبسي حيث ليس بإمكاني إيذاء أي أحد |
Beni o kahrolası laboratuvara kilitledin. | Open Subtitles | لقد قمت بحبسي في ذلك المختبر اللعين |
Beni içeriye kilitledin! | Open Subtitles | لقد قمتي بحبسي. |
Beni kilitledin. | Open Subtitles | لقد قمتِ بحبسي |
O zaman Direniş geri geldi ve beni tekrar uyuşturdular ve bir arabanın bagajına kilitlediler, gerisini biliyorsun. | Open Subtitles | ثم عاد أعضاء المقاومة، وخدّروني مجددا، وقاموا بحبسي في صندوق السيارة، |