Silkelendim ve eski erkek arkadaşımı federallere ihbar ettim. | Open Subtitles | ونفضت الغبار عن نفسي، ووشيت بحبيبي السابق إلى الشرطة الفيدراليه |
Bu "hayır", erkek arkadaşımı aramıyorum çünkü gelmeyeceğini söylemek için beni değil patronumu aradı "hayır"ı mı? | Open Subtitles | أتقصدين: "لا، لن أتّصل بحبيبي" "الذي اتّصل برئيسي بدلاً منّي" "ليقول أنّه لن يأتي"؟ |
Lütfen Sevgilime bakar ol. | Open Subtitles | رجاء إعتن بحبيبي. |
Bak, bu adam aslında benim sevgilim değil. Aslında benim randevulum bile değil. | Open Subtitles | هذا الشخص ليس بحبيبي حتى أنني لست مواعدة له |
Ben ödeyemem de, eski erkek arkadaşım Rolf'ü aradım. | Open Subtitles | لا أستطيح تحمل هذه التكلفة لذا إتصلت بحبيبي السابق رولف |
Saç ürünleri kullanmamış erkek ve buradaki herkesin cesur, yakışıklı çalı saçlı erkek arkadaşımla gurur duyduğumu bilmesini istiyorum. | Open Subtitles | الرجل بدون مستحضرات. وأنا أريد الجميع هنا أن يعرفوا كم أنا فخور بحبيبي الشجاع، كثيف الشعر والوسيم. |
FBI'da çalışan eski sevgilimi arayıp FDIC'de çapraz kontrol bile yaptırttım. | Open Subtitles | لقد اتصلت حتى بحبيبي السابق من المباحث الفيدرالية وجعلته يبحث عنه في قاعدة البيانات |
O şarkı erkek arkadaşımı hatırlatıyor. | Open Subtitles | هذة الأغنية تذكرني بحبيبي |
Ama birinin sevgilim olabilmesi için iki gidiş-dönüş biletinden fazlası gerek. | Open Subtitles | لكن الأمر يتطلب أكثر من بضع بطاقات سفر إلى "لندن" كي تصفيه بحبيبي |
Ona " sevgilim " demeyin! | Open Subtitles | لا تدعينه بحبيبي |
(Beatbox / Ağızla Ritim: "Billie Jean") ♫ Billie Jean sevgilim değil benim ♫ ♫ Sadece sevgilisi olduğumu iddia eden bir kız o ♫ ♫ Ama çocuk benden değil ♫ (Alkış) Tamam. | TED | (بيتبوكسينغ: "بيلي جين") ♫ بيلي جين ليس بحبيبي ♫ ♫ إنها مجرد فتاة تدعي أنني أنا المختار ♫ ♫ لكن الطفل ليس بابني ♫ (تصفيق) حسنًا. |
Şöyle ki, Bay Parker, nam-ı diğer Fran nam-ı diğer erkek arkadaşım senin şiirini değerlendirmemi beğenmedi ve duruma müdahale etmek istedi. | Open Subtitles | السيد باركر المعروف بفران والمعروف بحبيبي لم يعجبه نهجي في تصحيح قصيدتك لذا قرر ان يأخذها |
Kendini erkek arkadaşım olarak çağırıyorsun. | Open Subtitles | تسميتك لنفسك بحبيبي |
erkek arkadaşımla kırıştırdığını sandım. | Open Subtitles | لأنني ظننت أنها كانت على علاقة بحبيبي |
Ben sevgilimi selamlıyorum. | Open Subtitles | "أنني أرُحب بحبيبي." |