| çantanda ampul var mı Gordon? | Open Subtitles | هل لديك اي مصابيح بحقيبتك جوردن ؟ |
| Sen her zaman bilirsin, çantanda saklardın. | Open Subtitles | ...أعلم، أنتِ دائماً ... أنتِ دأئماً تعلمي، دائماً تضعي الأيصالات بحقيبتك |
| Bir bak. Senin çantana koymuştum. | Open Subtitles | لقد وضعته بحقيبتك |
| Sana asla güvenmeyeceğim, sana ve çantana. | Open Subtitles | أنا لن أثق بك و بحقيبتك |
| - senin Çantanı seviyorum teşekkür ederim,yeni aldım | Open Subtitles | لا يروق لكم , المعجبين بي؟ بالمناسبة انا معجبة بحقيبتك |
| çantanla ne yapıyorsun? | Open Subtitles | ما الذي تفعله بحقيبتك المدرسيه؟ |
| Bazı bikinili adamlar senin çantanın aynısından almışlar. Ciddi misiniz? Hiç komik değil. | Open Subtitles | لابد أن رجلا يلبس بكيني رحل بحقيبتك. جديا, يارفاق. |
| Sahte kimliğin ve pasaportun çantanda. | Open Subtitles | هويتك وجواز سفرك المزيفان بحقيبتك. |
| çantanda yeni bir Paul Sheldon kitabı olduğunu fark ettim. | Open Subtitles | لاحظت بحقيبتك أن بها كتاب (جديد لـ(شيلدون |
| çantanda neyin var? | Open Subtitles | ماذا لديك بحقيبتك هناك ؟ |
| çantanda neyin var? | Open Subtitles | ماذا لديك بحقيبتك هناك ؟ |
| çantanda ne olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | "أعلم ما الذي يوجد بحقيبتك." |
| Caleb, çantana birkaç giysi ve ayakkabı koy. | Open Subtitles | كيليب) , ضع بعض الأحذية والملابس) بحقيبتك |
| Caleb, çantana birkaç ayakkabı ve giysi koy. | Open Subtitles | كيليب) , ضع بعض الأحذية والملابس) بحقيبتك |
| El çantana da biraz erzak koyduk. | Open Subtitles | وضعنا بعض المؤن بحقيبتك |
| çantana havuç koyduğunu gördüm! - Çekil! | Open Subtitles | رأيتك تضعين الجزر بحقيبتك |
| Çantanı eline al, yolun geriye kalanını yürümemiz gerekiyor. | Open Subtitles | أمسكٍ بحقيبتك ، لآن سوف نمشي في بقية الطريق |
| Sanırım oturmasın diye önceden koltuğa Çantanı koymalıydın. | Open Subtitles | حسنًا، أعتقد أنه كان يجب عليك أن تحفظ مقعدك بحقيبتك |
| Çantanı otele mi bağışladın? | Open Subtitles | هل تبرعت بحقيبتك للفندق؟ |
| Okul çantanla ne yapıyorsun? | Open Subtitles | ما الذي تفعله بحقيبتك المدرسيه؟ |
| Fakat onu çantanın içinde taşıman gerekirdi. | Open Subtitles | ...لكن عندها كنتِ لتحملينه بحقيبتك |
| Çantanızı alabilir miyim? | Open Subtitles | أتسمحي لي بحقيبتك يا سيدتي |
| William seni bavulunla giderken gördüğü için çok üzülmüş. | Open Subtitles | ويليام مان مستاءا جدا حينما رآك تغادرين بحقيبتك |