gerçekte ne yazdığını özetle söyleyebilir misiniz? | Open Subtitles | هل يمكن أن تهذبها قليلاً وتخبرنى بحقيقة ما تقول |
Kimse gerçekte ne olduğunu bilmiyor. Bunların hepsi unutulacak. | Open Subtitles | لا يعلم أحد بحقيقة ما جرى، وهذه الحادثة ستمر إلى زوال. |
Kimse gerçekte ne olduğunu bilmiyor. Bunların hepsi unutulacak. | Open Subtitles | لا يعلم أحد بحقيقة ما جرى، وهذه الحادثة ستمر إلى زوال. |
Biliyorum, fakat Jackie teyze uyanır uyanmaz, gerçekte neler olduğunu anlatacaktır. | Open Subtitles | أعلم، ولكن عندما تستيقظ خالتي، جاكي ستخبرهم بحقيقة ما حدث |
Ben bilim adamı bile değilim ve bunu söyleyebiliyorum. | Open Subtitles | أنا حتى لستُ عالمة، لكن بإمكاني الجزم بحقيقة ما يجري. |
Buradayken bana gerçekte olanları anlattı. | Open Subtitles | وقد اخبرتني بحقيقة ما حدث يومها |
Şimdi bu doğru değilse, gerçekte ne olduğunu bize söylesen iyi olur. | Open Subtitles | الآن ، إذا لم يكُن هذا صحيحاً من الأفضل لكِ أن تُخبرينا بحقيقة ما حدث |
Oğlumun başına gerçekte ne geldiğini size anlatmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أخبركم بحقيقة ما حدث لإبني |
Neden siz ve Frank Ambrose arasında gerçekte ne olduğunu bize anlatmıyorsunuz. | Open Subtitles | لم لا تخبرنا بحقيقة ما حدث بينك و بين (فرانك آمبروز) |
David Clarke'a gerçekte ne olduğunu herkese söylemek için üç saniyen var. | Open Subtitles | أمامك ثلاث ثوان لتخبر الجميع بحقيقة ما حدث لـ(ديفيد كلارك). |
Sen, kurtarılmış memeli, gerçekte neler olduğunu ona neden söylemiyorsun? | Open Subtitles | لمَ لا تخبره بحقيقة ما حدث أيها الثدي المنقَذ |
Belki gerçekte neler olduğunu şerif departmanına söylemeliydin. | Open Subtitles | ربما وجب عليك إخبار رئاسة الشرطة بحقيقة ما يجري. |
Ama ben size gerçekte neler olduğunu anlatacağım. | Open Subtitles | ولكننى سأخبرك بحقيقة ما حدث. |
Ben bilim adamı bile değilim ve bunu söyleyebiliyorum. | Open Subtitles | أنا حتى لستُ عالمة، لكن بإمكاني الجزم بحقيقة ما يجري. شكراً لكِ ، يا (آنـّا). |
Babama gerçekte olanları anlatacağına söz verdi. | Open Subtitles | وعدَ أن يخبرني بحقيقة ما ألمّ بأبينا. |