Eğer yarın sabaha kadar masanı boşaltmazsan lisansını iptal edeceğim. | Open Subtitles | واذا لم يكن المكتب فارغاً بحلول صباح الغد سأصادر رخصتك |
Belki yarın sabaha kadar, fakat şimdi ayrılmamız lazım. | Open Subtitles | ربّما بحلول صباح الغد لكن يجب أن نغادر الآن |
Yarın sabaha kadar, canlı hiçbir tutsak istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أسيرا واحدا على قيد الحياة بحلول صباح الغد |
sabaha kadar bütün millet öğrenecek | Open Subtitles | سيصبح في جميع أنحاء القسم. بحلول صباح الغد. |
Cardinal gizli operasyonlarla ilgili belgeleri Cuma sabahı masasında istiyor. | Open Subtitles | الكاردينال يريد كل الأفكار على مكتبه بحلول صباح الجمعة |
Yarın sabahtan itibaren biz de her şeyi bileceğiz. | Open Subtitles | إذاً ، بحلول صباح الغد سنعرف كل شيء ايضاً |
Yarın sabaha kadar dört tane kek bırakabilirsek o günkü sütununda kekler hakkında yazmayı düşünebilirmiş. | Open Subtitles | إنها تقول: إذا أرسلنا لها 4 كيك كؤوس بحلول صباح الغد، سوف تفكّر بالكتابة عنهم في عامودها لذلك اليوم. |
sabaha kadar bölge başsavcılığından haber gelmesini umuyoruz. | Open Subtitles | نحن نتوقع أن نسمع الرد من المكتب بحلول صباح الغد |
Bütçe ve planların ön değerlendirmesi, yarın sabaha kadar. | Open Subtitles | الميزانيات الاولية والجداول بحلول صباح الغد |
Yarın sabaha kadar bana asla ulaşamayacaklar. | Open Subtitles | لن يتمكنوا من الوصول إليّ بحلول صباح غد |
Yarın sabaha kadar 200 dolarımı almazsam, ikiz kardeşim ve ben iç çamaşırı yarışması için katılım ücretini ödeyemeyeceğiz. | Open Subtitles | إذاً،إذا لـم أحصل علـى مائتا دولار بحلول صباح الغد أختي التوأم وأنا لن نكون قادرين علـى دفـع رسوم انتساب للمشاركة في مسابقة الملابس الداخلية |
Yarın sabaha kadar bir şey bulacağız yoksa o I.S.D'ye ve birime rapor verecek. | Open Subtitles | الوضع هو ، يجب أن نحل هذا الأمر ... بحلول صباح الغد أو سيبدأ بكتابة التقارير لـ أي أس دي و لنيابة الشرطة |
Hey! Yarın sabaha kadar bunlardan 50 kopya lazım. | Open Subtitles | أحتاج 50 نسخة من هذه بحلول صباح الغد |
Orduya yarın sabaha kadar Tangyin ve Anyang'ı kuşatıp öğleyin saldırmaları emredildi. | Open Subtitles | لتطويق "تانجين" و"أنيانغ" بحلول صباح الغد والهجوم بحلول الظهر. برقية من القائد العام، سيّدي. |
Yarın sabaha kadar Major'a beyinleri ulaştırmamız lazım, ...yoksa çok büyük sorun yaşayacağız. | Open Subtitles | يحب أن نجلب الدماغ لـ(مايجور) بحلول صباح الغد، وإلا فإننا سنقع بورطة حقيقية |
Üzgünüm, Miles, yarın sabaha kadar çıkmanız gerekiyor. | Open Subtitles | (أنا آسف، يا (مايلز لكن عليك الخروج بحلول صباح الغد |
Liam yarın sabaha kadar daha iyi olmazsa onu uçakla ben göndereceğim. | Open Subtitles | (إذا لم تتحسن صحة (ليام بحلول صباح الغد سأقوم بنقله جواً |
Yarın sabaha kadar Liam'ın durumunda hiçbir gelişme olmazsa anakaraya bir uçuş talep edeceğim. | Open Subtitles | (إذا لم يظهر أي تحسن في حالة (ليام بحلول صباح الغد سوف أطلب طائرة لتنقله إلى البر الرئيسى |
Yarın sabaha kadar bunları ezberlemen gerekiyor. | Open Subtitles | عليكِ حفظ هذا بحلول صباح الغد |
Yarın sabaha kadar dönmezse bazı rollerini Josh'a vereceğiz. | Open Subtitles | إن لم يظهر بحلول صباح الغد, سنقوم بإسناد جزء من دوره الى (جوش)... |
Kardinal, cuma sabahı, bütün dosyaları masasına istiyor. | Open Subtitles | الكاردينال يريد كل الأفكار على مكتبه بحلول صباح الجمعة |
Yarın sabahtan itibaren internet ve gazetelerde Başkan Yardımcısı'nın skandalı manşetleri kaplayacak. | Open Subtitles | ... بحلول صباح الغد ... ستُصبح الجرائد وصفحات الإنترنت مُغطاة بقصة نائب الرئيس |