Bir çoğu iskeletlerden birini seçiyor parçalarını birleştiriyor, sevgiyle bakımını üstleniyor ona taze çiçekler getiriyor, başucunda mum yakıyor. | Open Subtitles | يهتمون به، و يعتنون به بحنان... يجلبون زهوراً كل فترة، و يوقدون مصباحاً أمامه. |
Bunu biliyordum...beni öyle sevgiyle kucaklamadan önce bile. | Open Subtitles | أعرف ذلك، قبل حتى حضنك لي بحنان |
Yani "onun gözlerinle sevgiyle bakmıyor" muydun? | Open Subtitles | إذن، ألمْ تكن تُحدّق بحنان في عينيها؟ |
Seni hep sevgiyle anıyorum. | Open Subtitles | سأفكر فيكَ دائمًا بحنان. |
"dedi, onun yanında yatıp göğsünü okşarken." | Open Subtitles | لقد قالت,وهي مُمَددة بجانبه .وتمسح بحنان علي صدره |
Seth Finkel'i, eski kız arkadaşı Millie'ye ait olduğuna yemin ettiği kadavra kafasını nazikçe okşarken yakaladığımız o günü hiç unutmayacağım. | Open Subtitles | لن أنسى ذلك اليوم الذي مسكنا فيه (سيث فرانكيل يهز رأس جثة بحنان والذي أقسم بأنه ملك صديقته السابقة, (ميلي) |
Burayı hep sevgiyle hatırlıyorum. | Open Subtitles | - أتذكر هذا المكان، بحنان |