Demek istediğim, o fotoğraflar direk olarak kendisine gönderilmemiş olsa bile, fotoğraflar bu yüzden onda kalmış. | Open Subtitles | انا اعني , حتى لو لم تكن الصور مرسلة مباشرة اليه.. , وهذا لما هم بحوذته. |
- Zamanında geleceğim demişti. - Gelse iyi olur. Film onda. | Open Subtitles | قال أنه سيكون هنا في الموعد - يجدر به هذا ، فالفيلم بحوذته - |
Büyük amcam İblis Anse onda buraların belgeleri falan vardır. | Open Subtitles | عمى الأكبر "الشيطان" (آنس) بحوذته مستندات فى ملف فى أرض مكتب الولاية |
Red-X hala onda. | Open Subtitles | -هذا"مالك" لازال "رد أكس" بحوذته |
Kontrolcü onda! | Open Subtitles | ! إن جهاز التحكم بحوذته |