"بحياة طبيعية" - Translation from Arabic to Turkish

    • normal bir hayat
        
    • normal hayat
        
    • normal bir hayata
        
    • normal bir hayatı
        
    • normal bir hayatım
        
    Beraber normal bir hayat geçirmek güzel olurdu, ama ölmekten korkuyorum. Open Subtitles سيكون ظريفاً لو حظينا بحياة طبيعية معاً لكني أخافُ أن أموت
    Artık gidip annen ve kardeşinle normal bir hayat yaşayabilirsin. Open Subtitles الآن يمكنك الذهاب للعيش مع أمك وأخيك وتحظي بحياة طبيعية
    Artık normal bir hayat yaşayabileceğimi... ama çocuk yapamayacağımı söylüyorlar. Open Subtitles قالوا أنّي سأنعم بحياة طبيعية الآن لكن لن استطيع انجاب اطفال
    Çocuklarım tamamen normal hayat olamaz, ama ben ve bir denemek lazım. Open Subtitles لا يمكن لأطفالي أن يحظوا بحياة طبيعية كلياً ، لكن يمكنني أن أحاول
    En azından normal hayat tecrübesi olabilir. Open Subtitles والتّمتع على الأقل بحياة طبيعية
    Bırakabilirsin. normal bir hayata sahip olmaya çalışırsın. Open Subtitles يمكنك نسيان ذلك، حاول وتمتع بحياة طبيعية
    normal bir hayatı severim. Normla bir hayat için öldürürüm. Open Subtitles أُُحب أن أحيى حياة طبيعية، أنا مستعدٌ للقتل لأحظى بحياة طبيعية
    Evet, uzun zamandır normal bir hayatım olmadı diyebilirsin. Open Subtitles أجل ، يمكنك أن تقول أنني . لم أحظى بحياة طبيعية منذ فترة
    Onun için sen geceleri rahat uyuyup, ...normal bir hayat sürerken, o darmadağın. Open Subtitles لهذا السبب تستطيع ان تنام الليل و تحظى بحياة طبيعية .. بينما ايريك متخبط
    Bu ameliyat, biliyorsun, ben... bu imgelemlerden kurtulmayı hayal ediyorum... onun gibi biri ile normal bir hayat kurmak... Open Subtitles هذه العملية ، كما تعلمين أحلم بالتخلص من هذه الرؤى وأحظى بحياة طبيعية مع شخص مثلها
    Her şey, normal bir gün bile geçiremezken nasıl normal bir hayat yaşayabilirim. Open Subtitles كلشيء. لا يمكنني أن أحظى بحياة طبيعية عندمالاأستطيعأنأحظى بيوم طبيعي.
    Sadece normal bir hayat istiyorum. Dövüşmek istemiyorum. Open Subtitles أريد العيش بحياة طبيعية فحسب لا أريد المشاجرات.
    Çünkü, bu ülke için yaptığın onca şeyden sonra babanı bulmayı, Bilgisayar'ı kafandan çıkarmayı ve normal bir hayat sürmeyi hak ediyorsun. Teşekkür ederim. Open Subtitles لأن ، بعد كل شيء فعلته لهذه الدوله ، أنت تستحق ان تجد والدك لتخرج التداخل من رسك وتحضى بحياة طبيعية
    Bırakabilirsin. normal bir hayat sürebilirsin. Open Subtitles يمكنك نسيان ذلك، حاول وتمتع بحياة طبيعية
    - Kızlarım normal hayat sürsün istedim. Open Subtitles أريد أن تحظي فتياتي بحياة طبيعية.
    Benim çocuklarla ve diğer her şeyle normal bir hayata sahip olmamı istediğini ama bu dünyada o varken asla sahip olamayacağımı söyledi. Open Subtitles يقول بأني يجب أن احضى بحياة طبيعية بأنجاب أطفال وشيئاً من هذا القبيل, ولكن بوجوده في هذا العالم لن أستطيع ذلك.
    Birlikte normal bir hayata sahip olma şansımız var. Open Subtitles نعم، هناك فرصة لنا لنحظى . بحياة طبيعية معًا
    Hiç bir zaman normal bir hayatı olamayacak. Hiç birimizin olmayacak. Open Subtitles لن يحظى بحياة طبيعية أبداً لن يحظى أحدنا بذلك أبداً
    Gazetelere falan çok konu olmuştur, böylece normal bir hayatı olamamıştır tabii. Open Subtitles كانوا يجب أن يبعدوها عن الصحف .لكي تنعم بحياة طبيعية
    normal bir hayatım olsun isterdim. Bunu için cinayet işleyebilirim. Open Subtitles أُُحب أن أحيى حياة طبيعية، أنا مستعدٌ للقتل لأحظى بحياة طبيعية
    Artık normal bir hayatım olacak. Güzel bir evim, bebeklerim olacak. Open Subtitles سأحظى بحياة طبيعية منزل جميل، وأحظى ببعض الأطفال

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more