| O yüzden onu hortumla dövmeye başladım ama kolum yoruldu ve buraya geldim. | Open Subtitles | لذلك بدأت أضربه بخرطوم المياه ثم اُرهق ذراعي فأتيت هنا |
| Ama anne beni lastik bir hortumla döverdi ve... | Open Subtitles | بالطبع ,فأمى كانت تضربنى دائماً بخرطوم مطاطى |
| Elinizin içinde tutabilirsiniz. Bahçe hortumu kadarlar. | TED | يمكنك الإمساك بها بيدك، فهي أشبه بخرطوم الحديقة. |
| Son basamağı atlayıp, bahçeye çıktım, ama çeşmeyi açıp hortumu sallayamadım. | Open Subtitles | حصلت أخيراً على فرصتي للمضاجعة و كنت أمسك بخرطوم للحديقة |
| Buhar hortumuyla onu da temizledik. En zor kısmı boyamasıydı. | Open Subtitles | لكن عالجناه بخرطوم البخار، ونظفناه لك. أصعب شيء كان الطلاء. |
| Ya da biz de olabiliriz. İki metrelik hortumun arkandan girmesi ne demektir, bilir misin? | Open Subtitles | أو قد يكون نحن، ألديك فكرة عن الشعور بخرطوم طوله ستة أقدام بالأمعاء الغليظة؟ |
| Eve dönerken, bir yangın musluğuna çarptım. | Open Subtitles | فى طريقى للبيت,اصتدمت بخرطوم حريق |
| - Bebeğin ilk bira hortumunu alan var mı? | Open Subtitles | هل اشترى أحدهم للطفلة أول قمع بخرطوم لشرب الجعة ؟ |
| Uzaktan hortumla sulayamaz mı? | Open Subtitles | ألا يمكن أن تفعل هذا بخرطوم من مسافة بعيدة ؟ |
| O çılgın şerefsiz bena her zaman hortumla su sıçratırdı. | Open Subtitles | ذلك اللعين المجنون, كان يرشني دائماً بخرطوم الماء |
| Ön camı hortumla yıkamak için rica etmiştim. | Open Subtitles | هذا لأني عرضت عليك أن أنظف لك الزجاج الأمامي بخرطوم المياه القصير |
| - Mecbur kalırsan hortumla bile dövebilirsin. | Open Subtitles | امي اضربيه بخرطوم مطاطي ان كان يتوجب عليك ذلك |
| Ve annem orada durmuş, Elke'nın kanını hortumla temizliyordu. | Open Subtitles | وأمي واقفةٌ هناك تقوم بغسل الدماء بخرطوم المياه |
| Çamura atlaman için 3'e kadar sayacağım yoksa herkes hortumla ıslanır. | Open Subtitles | سوف أعد حتى الثلاثة لكي تغطس في الوحل و إلا سيرش الجميع بخرطوم المياه |
| Bence itfaiye hortumu ancak temizler bunu. Görüşürüz. | Open Subtitles | أظن أنه يجب أن تأتي بخرطوم المطافي أراكِ لاحقاً |
| Bodruma gidip bir yangın hortumu alırız. | Open Subtitles | سنذهب إلى السرداب ونأتي بخرطوم الإطفاء |
| Üstüne yangın hortumu sıkalım. | Open Subtitles | اسمع,فلنقم برشه بخرطوم الاطفاء فحسب |
| Yangın hortumuyla oynamak yasaktır, bilmiyor musunuz? | Open Subtitles | ليس من المفترض أن تلعب بخرطوم إطفاء النار |
| Şimdi ise bahçe hortumuyla temizlememiz gereken 16 yaşında bir oğlumuz var. | Open Subtitles | والآن بات لدينا ابناً يبلغ ...من العمر 16 عاماً علينا تنظيفه بخرطوم مياه لسقي الحدائق |
| İyiydin çünkü ben oradaydım bahçe hortumuyla ıslatıp seni ayılttım. | Open Subtitles | كنتِ بخير لأني قد رشيتك بخرطوم الحديقة |
| Şu hortumun ucunu Tony'nin musluk vanasına tak da suyu boşaltalım. | Open Subtitles | خذ, اربطه بخرطوم المياه (إلى حنفية (توني وبذلك يمكننا سحب الماء للخارج |
| Ve yangın musluğuna takıldığını hatırlıyor musun? | Open Subtitles | وتذكرين عندما تعثرت بخرطوم اطفاء الحريق |
| Şenlik ateşinde yangın hortumunu tutarken yakalandım. | Open Subtitles | أمسكوا بي ممسك بخرطوم الماء في الشعلة |