"بخشونة" - Translation from Arabic to Turkish

• Sert
• kaba
• sertlikten
• hırpaladım
• hırpaladığını

Sert olacaksan, kendini korumayı öğrenmelisin.
لو كنت ستتصرف بخشونة , يجب عليك أن تتعلم كيف تعتنى بنفسك

Sonunda, oyunu benim kadar Sert oynamayı seven birine rastladım galiba.
يبدو أنني عثرت أخيراً على شخص يحب اللعب بخشونة مثلي

Tamam. Sert oynamak mı istiyorsunuz? Sert oynayabiliriz.
حسنا اتريدين اللعب بخشونة نستطيع ان نلعب بخشونة

Dün geceye kadar hiç kaba kuvvet kullanmamıştı.
لكنه لم يتعامل معي بخشونة حتى الليلة الماضية

Yoksa sertlikten mi hoşlanırsın?
أتحب التعامل بخشونة

Çok rahat oynuyorum, çok Sert oynuyorum, benden ne istiyorsun, Gaylord?
العب بسهولة. العب بخشونة. ماذا تريدنى ان افعل بالضبط؟

Rahipler bize karşı Sert oynayacaklarını gösteriyorlar gibi görünüyor.
يريد الرهبان أن يظهروا لنا أنهم يلعبون بخشونة

Burayı seveceksin. Sert oynar, Sert partiler yaparız.
سيعجبك الأمر هنا ، نلعب بخشونة نحتفل بجنون

Dün gece fazla Sert çıktıysam özür diliyorum.
وأنا آسف إن عاملتك بخشونة قليلا الليلة الماضية.

Sert oynamayı sevdiğini bilmiyordum.
كفتاة المدرسة المراهقة لم أكن أعلم أنك تحب اللعب بخشونة

İstediğin kadar Sert konuşabilirsin Jessica. Gerçek şu ki benim bir avukat ordum var ama senin yok.
بإمكانك التحدث بخشونة كما تريدين، لدي جيش محامين في الواقع على غرارك

Diğer yandan erkekler, Sert oynamayı, yükseğe sallanmayı, parktaki demirlere tırmanıp kafa üstü zıplamayı öğrenirler.
الأولاد، من ناحية أخرى، يتم تعليمهم اللعب بخشونة والتأرجح عاليا، الزحف إلى أعلى القضبان الأفقية والقفز بعد ذلك على رؤوسهم.

Pekala, fakat bu kadar Sert oynamayın tamam mı?
حسناً , لكن لا تلعبون بخشونة , حسناً ؟

Pekâlâ Sert çocuk... belanı mı arıyorsun?
حسناً أيها القوي تريد اللعب بخشونة ؟

Sert oynayalım! Hadi. Geri çekilin!
لنلعب بخشونة ,هيا, إبتعدوا عنى

Haydi, Sert oynayalım! Gel. Bas geri!
لنلعب بخشونة ,هيا, إبتعدوا عنى

Sert oynamak mı istiyor?
انه يصبح اعلى , يريد اللعب بخشونة ؟

Erkeklerin kaba olduğunu şimdiye dek anlamalıydın.
يجب ان تعلمى ان الرجال يلعبون بخشونة

Bak, tamam, evet, diğerini biraz hırpaladım.
انظر، انظر، طيب أجل لقد عاملت الآخر بخشونة.

Ve Naz, müzede yaşlı bir adamı hırpaladığını söyledi.
وناز وتقول لي أنك بخشونة بعض الرجل البالغ من العمر في المتحف.