Benim hakkımda yazdığın sikko bir makale yüzünden kovulduğun için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا حقاً أسف لأنه تم فصلكِ . لكتابتكِ مقالاً لعيناً بخصوصي |
İnsanlar hakkımda fazla soru sormasa iyi olur. | Open Subtitles | يستحسن ألا يطرح الناس أسئلة كثيرة بخصوصي |
Sana benim hakkımda bir şey söylemeliyim. Hiç bahsetmediğim bir şey. | Open Subtitles | أريد ان أخبركِ شيئاً بخصوصي شيئاً ما لم أخبره لأيه شخص أخر |
Benim hakkımda merak ettiğin birşey olursa onlar harika bir kaynak olurlar aslında. | Open Subtitles | حسنا.. إنهن مصدر رائع في حالة كان عندك أي أسئلة بخصوصي |
Annenle benim hakkımda endişelerinin olmasını anlıyorum. | Open Subtitles | انا اتفهم ان لديك بعض القلق بخصوصي انا وامك |
O tanık karınla konuşana kadar benim hakkımda hiçbir şey söylemedi. | Open Subtitles | شاهدة لم يكن لديها شئ لتقوله بخصوصي حتي بعدما تناقشت مع زوجتك |
Yedi ay önce kimseye hakkımda yalanlar söylemiyordun. | Open Subtitles | قبل سبعة أشهر لم تكن تكذب على شخص بخصوصي |
Benim hakkımda bir şey bildiğini veya neler yaşadığımı nereden biliyorsun yahu? | Open Subtitles | كيف تعتقدين بحق الجحيم أنكِ تعرفين أى شيء بخصوصي أو ما أمر به ؟ |
hakkımda ne düşündüğün, önemli değil. | Open Subtitles | ما تعتقده بخصوصي لا يهمني كثيرا |
Ama benim hakkımda bilmeniz gereken bir şey var. | Open Subtitles | لكن هناك شيء يجب ان تعلمه بخصوصي. |
Benim hakkımda endişelenmene gerek yok. Bu senin meselen. | Open Subtitles | لا يجب عليك القلق بخصوصي هذا عملك |
Çünkü zaten benim hakkımda neredeyse her şeyi biliyorsun. | Open Subtitles | لأنك تعرف كل شيء بخصوصي مسبقاً |
Benim hakkımda yanıldın. Onu umursuyorum. | Open Subtitles | وأنتِ مخطئة بخصوصي أنا فعلاً أهتمّ له |
Kenneth'a David'le benim hakkımda endişelenmemesini söylerken ne demek istedin? | Open Subtitles | أريد أن أعلم لماذا كانت لديك الوقاحة. لكى تُخبر (كينيث) ألا يقلق بخصوصي أنا و (ديفيد). |
hakkımda hissettiklerin doğruydu. | Open Subtitles | لقد كنت محقاً بخصوصي. |
Benim hakkımda da öyle. | Open Subtitles | وكنتي مخطئة بخصوصي |
Umarım sen de benim hakkımda aynı şeyleri düşünüyorsundur. | Open Subtitles | آمل أن تلاحظ نفس الشيء بخصوصي |
Tamam, benim hakkımda ne? | Open Subtitles | حقاً ، ماذا بخصوصي ؟ |
Müdür Pike benim hakkımda suç duyurusunda bulunduğu için başlatılacak olan soruşturma askıya alınmış. | Open Subtitles | التحقيق بخصوصي ، تم إيقافه |
Umarım iyi arkadaş olmadan önce Hakkımdaki gerçek düşüncelerini açığa vuruyorsundur. | Open Subtitles | كنت آمل أن تحيدي مشاعرك بخصوصي قبل أن نصبح أصدقاء |
Benimle ilgili hiçbir şey sana tüyo vermiyor mu? | TED | لكن لا شيء بخصوصي يحذركم مني على الإطلاق؟ |