Seninle bir şey hakkında konuşmam lazım. | Open Subtitles | أحتاج للتحدث إليك بخصوص شيء ما |
Beni bir şey hakkında uyarmaya çalışıyor. | Open Subtitles | يحاول أن يحذرني بخصوص شيء ما |
Travis, çok ama çok önemli bir şey hakkında konuşmak için babandan buraya gelmesini rica ettim. | Open Subtitles | (ترافيس) لقد طلبتُ من أبيك أن يأتي هنا اليوم لكي يتحدّث معك بخصوص شيء مهمٍّ جدّاً جدّاً |
Henüz yalnızken bir konuda fikrine ihtiyacım var. | Open Subtitles | أود معرفة رأيك بخصوص شيء مادامنا بمفردنا |
Böyle bir konuda nasıl bu kadar yanılabilirim... | Open Subtitles | كيف يمكنني أن أكون مخطئا جدا بخصوص شيء ما.. |
Pizza'dan başka bir şey için gülümsesen iyi edersin. | Open Subtitles | من الأفضل أن تكون مبتسمًا بخصوص شيء غير البيتزا. |
Seninle bir şey hakkında konuşmalıyım. | Open Subtitles | اريد التكلم معك بخصوص شيء ما |
Hiçbir şey hakkında endişe etmene gerek yok. | Open Subtitles | لا يجب أن تقلقي بخصوص شيء |
Seninle hapishanede olan bir şey hakkında konuşmam lazım. | Open Subtitles | أريد تكلم معك بخصوص شيء شخصي. |
Reddington bir şey hakkında haklıydı. | Open Subtitles | (ريدينغتون) كان محقا بخصوص شيء واحد |
bir konuda konuşmak istiyordum ama. | Open Subtitles | أريد أن أتحدث معك بخصوص شيء ما |
- bir konuda tavsiyen lazım. | Open Subtitles | أنا فقط بحاجة لنصيحتك بخصوص شيء ما |
Sizinle önemli bir konuda konuşmalıyız. | Open Subtitles | نريد التحدث معك بخصوص شيء بالغ الأهميه |
bir konuda çok gergindi. | Open Subtitles | كان غاضباً جدَاً بخصوص شيء ما |
bir konuda öfkeliydi. | Open Subtitles | لقد كان غاضباً بخصوص شيء ما |
Seninle bir konuda konusmam gerek. | Open Subtitles | أريدك محادثتك بخصوص شيء ما |
Beni de oraya çekip bilmediğim bir şey için özür diletemeyecek, sorumlu olmadığım ve umursamadığım bir şey için. | Open Subtitles | لن يسحبني لا أعتذر بخصوص شيء لم أعلم عنه شيء ما لست مسؤولا عنه ولا أهتم به |
Bir şey için heyecanlandığını görmek çok güzel. | Open Subtitles | من الجيد رؤيته يتحمس بخصوص شيء ما |
Adli tabip mi? Aynı zamanda başka bir şey için geldik. | Open Subtitles | نحن هنا بخصوص شيء آخر كذلك |