| Sizi böyle karşıladığım için affedin ama kendimi iyi hissetmiyorum. | Open Subtitles | سَامحِني لإستِقبَالِك بهِذا الشَكِل لكِنني لا أشعُر بِأنِي بخَير |
| İyi olduğun için o kadar mutluyum ki. Paniklemiştim, çok korkmuştum. | Open Subtitles | سعِيدَه جِداً بِأنَك بخَير كَنت منَزعِجه وخَائِفه جداً |
| Nasıl olduğunu söyleyemem ama seni görmeye geldim çünkü iyi olacağımı bilmeni istedim. | Open Subtitles | لا استطيع ان اقول لكِ كيف شُفيت, لكنّي اتيتُ اليكِ لأطمئنُكِ بأني سأكون بخَير. |
| Leo, Alvarez'in iyi olacak olması... gelecek sefer bu kadar şanslı olacağımız anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | ليو، لمُجرَّد أن ألفاريز .... سيكونُ بخَير لا يَعني أننا سنكون مَحظوظين هكذا في المرَة التالية |
| İyi olduğunu bilmek. | Open Subtitles | - أن أرى إن كُنتَ بخَير |
| Kızımız Mary iyi değil. | Open Subtitles | إبنَتنا "ماري" ليسَت بخَير |
| İyi görünüyor. | Open Subtitles | يُبدو بخَير. |
| İyi. | Open Subtitles | بخَير |