Kardeşinle aranda özel bir bağ olduğunu düşünmeye başladım. | Open Subtitles | و بدأت أعتقد أنه لديك و أخيك ذلك النوع من الإتصال |
Aslında, bunun kaderim olduğunu düşünmeye başladım. | Open Subtitles | في الواقع بدأت أعتقد أنه القدر |
Bu işte becerikli olduğunu düşünmeye başladım. | Open Subtitles | بدأت أعتقد أنه يملك موهبة بذلك |
Zayıf noktasını bulabilmek için zaman kazanmaya çalıyordum, ama hiç olmadığını düşünmeye başlıyorum. | Open Subtitles | إعتقدت بأني يمكن أن أكسب بعض الوقت لإيجاد نقطة ضعفه لكن بدأت أعتقد أنه ليست لديه نقطة ضعف |
Yavaş yavaş üstüne düşen kısmı yerine getirmediğini düşünmeye başlıyorum. | Open Subtitles | بدأت أعتقد أنه لم يتمسك بطرفه من الاتفاق |
Bu kişinin Brian olduğunu düşünmeye başladım. | Open Subtitles | " والآن بدأت أعتقد أنه " براين |
Nikâh için Vegas'a gitmem gerektiğini düşünmeye başlıyorum. | Open Subtitles | أنا بدأت أعتقد أنه على الذهاب . إلى ذلك الزواج |
Belki de annelerimizle kiliseye gitmemiz gerektiğini düşünmeye başlıyorum. | Open Subtitles | أنا بدأت أعتقد أنه ربما ينبغي أن يكون لدينا فقط ذهبت إلى الكنيسة مع الأمهات لدينا. |
Belki de bu şekilde olması gerektiğini düşünmeye başlıyorum. | Open Subtitles | أنا بدأت أعتقد أنه ربما هذا هو السبيل ينبغي أن يكون. |
Ben de haklı olduğunu düşünmeye başlıyorum. | Open Subtitles | و أنا بدأت أعتقد أنه ربما كان على حق |
Ve düşünmeye başlıyorum belki ben dayanıyordu | Open Subtitles | بدأت أعتقد أنه ربما كنت أعتمد |