"بدئت في" - Translation from Arabic to Turkish

• başladım
• başladı

Bu yüzden de birkaç ay önce devlet üniversitesinden tarih dersi almaya başladım.
لذا منذ عدة أشهر مضت، بدئت في أخذ دروس تاريخ في كلية المجتمع

Çok da kötü olmaz diye düşünmeye başladım.
لقد بدئت في التفكير أن هذه ليست بفكرة سيئه

Bunun epey kötü bir fikir olduğunu düşünmeye başladım.
لقد بدئت في الإعتقاد أن هذه كانت فكرة سيئه

Pekala, tam da Shaw şu güvenlik şeylerini taktıktan sonra bir şeyler sapıtmaya başladı.
-مُخيب للآمال حسناً ، الأشياء بدئت في التصرف بجنون حين بدء "شو" في تركيب أمور الأمن هذه

Harika! Sütüm gelmeye başladı. Benim de.
جيد ، لقد بدئت في إفراز اللبن - أنا ، أيضًا -

Daha belirgin bir "Kapalı" yazısı almam gerektiğini düşünmeye başladım.
بدئت في التفكير أني أحتاج أن أشتري علامات مغلق أكثر وضوحاً

Düzenli olarak ondan kartpostallar almaya başladım.
" بدئت في أستلام البطاقات البريدية منها بإنتظام "

Bunun tuhaf olduğunu düşünmeye başladım.
لقد بدئت في الإعتقاد أن هذا غريب

Bu konuda kendimi bir garip hissetmeye başladım.
بدئت في الشعور بالغرابة لهذا الامر

Barney denen adam hakkında o kadar söylenip duruyorsun ki ondan hoşlandığını düşünmeye başladım.
"كنتِ تشتكين بخصوص هذا الرجل "بارني كثيرا لقد بدئت في الإعتقاد أنه يُعجبك

Ciddi ciddi bir şeyler hissetmeye başladım ben.
أتعرفين ، أظن أني بدئت في ...الشعور بشيء ما هنا

Asansör kazasından sonra kullanmaya başladım.
بدئت في أخذ الحبوب بعد حادث المصعد

7 yıldan sonra anlamaya başladım ki Amelia o istemediği sürece bulunamaz.
بعد سبع سنوات، بدئت في ملاحظة "إيميليا" لن يُعثر عليها

Delirdiğimi-- İlk başta ben de delirdiğimi düşünmeye başladım.
لقد بدئت في الظن ربما أني مجنون

Onu unutmaya başladım bile.
لقد بدئت في نسيانه

Annem hemen bir adamla çıkmaya başladı.
بدئت في مواعدة شخص جديد بعدها بقليل

Acıtmaya başladı.
لقد بدئت في إيلامي

Anıların geri gelmeye başladı.
-ذاكرتك بدئت في الرجوع