"بدانة" - Translation from Arabic to Turkish

    • şişman
        
    • kilo
        
    • obez
        
    • obezite
        
    • obezitesiyle
        
    Şu bekçi kadar şişman değilim, ha? Open Subtitles أنا لست بمثل بدانة هذا الحارس أليس كذلك ؟
    Amerika, dünyanın en şişman ulusu oldu. Open Subtitles أصبحت أمريكا الآن أكثر الدول بدانة في العالم
    Avukatı ona şişman kıyafeti almış. Başka bir dava daha aldım ayrıca. Open Subtitles المحامية أشترت لها حلّه بدانة لدي قضية أخرى
    Jimmy, eğer 10 kilo verebilirsen, turnuvadaki en hızlı adam yine sen olabilirsin. Open Subtitles جيمي، إذا كنت فقدت 10 جنيه، كنت لا تزال بدانة الرجل على الدائرة.
    Biraz kilo aldım. Biraz kelleştim de. Open Subtitles أنا قليلا بدانة الآن، أنا قليلا صلعا جدا،
    Çocuk yaşta obez olmak televizyonda gördüğünüz gibi değil. Open Subtitles أريد أن أخبر الناس أن بدانة الأطفال ليس ببساطة ما تصوره الصحافة والتلفاز
    Bu yerlerin çoğunda çocukluk obezite oranlarında az da olsa düşüşler görüldü. Open Subtitles العديد من هذه الأماكن رأت إنخفاضات متواضعة في معدلات بدانة الأطفال
    Çocukluk obezitesiyle gördüğümüz sıklıkta karşılaşmamıza şaşırmamalıyız. Open Subtitles ليس علينا أن نتفاجئ إذا ما رأينا بدانة الأطفال
    Okulumdaki en şişman öğretmenlerin listesi var. Open Subtitles لدي قائمة بالمعلّمين الأكثر بدانة في مدرستي
    Şuan daha şişman ve yaşlısın, ama şerefsizliğin aynı devam ediyor. Open Subtitles أنت أكثر بدانة وكبار السن، ولكن لا يزال نفس رعشة مثير للاشمئزاز.
    Ve yine çocukken, sınıftaki en şişman çocuktum, Cheetos severdim. Oh, Cheetosa bayılırım, nefis. TED أيضا عندما كنت طفلا، كنت أكثر الاطفال بدانة في فصلي، كنت أحب مقرمشات "تشيتوز"، يا رفاق أحب مقرمشات "تشيتوز" اللذيذة
    Bir keresinde dünyanın en şişman ikizlerini görmüştüm. Open Subtitles رأيت مرة واحدة في العالم وأبوس]؛ بدانة التوائم الصورة في معرض الدولة.
    İlk cümlem, "Seni daha şişman sanıyordum." Open Subtitles و كلماتي الأولى... ''ظننتُكَ ستكون أكثر بدانة''.
    Senin adına sevindim. Daha şişman diye düşünmüştüm. Open Subtitles انا سعيد لك تخيلتها اكثر بدانة
    Yani, adamın şişman fetişi vardı. Open Subtitles الرجل كان لديه عقدة بدانة
    Babanın kaç kilo veya ne koktuğunu belirlemek bu mahkamenin yetki alanı dışında. Open Subtitles ليس اختصاص هذه المحكمة أن تحدد مقدار بدانة وقذارة رائحة والدك
    Hadi ama. Koca kafa? 20 kilo fazlalık? Open Subtitles بحقك، مقوم رقبة ضخم وأكثر بدانة أتتذكر؟
    kilo almışsın. Open Subtitles لقد أصبحتِ أكثر بدانة.
    Bir sonraki uygun konak adayı obez bir kasaptı yani, düşünceni kendine sakladığın için teşekkür ederim. Open Subtitles حسنا، المضيف المقبل سيكون بائع لحوم وله بدانة مفرطة شكرا لك لحفظ هذه الفكر لنفسك
    Sadık dostun obez hastalığına yakalanmış. Open Subtitles صديقتك المخلصة تعاني من بدانة مَرضيّة.
    obezite, 60 küsur kronik hastalıkla bağlantılıdır ve dünyada obezite salgını olduğu herkesçe biliniyor. Open Subtitles إنّ البدانة مرتبطة بأكثر من 60 مرضاً مزمناً، وإنّها معلومة عامة بأن هناك جائحة بدانة حول العالم.
    Çocuklarda obezite salgını var ve bitkisel beslenerek yetiştirilen çocuklar iki buçuk santim daha uzun oluyor. Open Subtitles أعني، لدينا جائحة من بدانة الأطفال، والأطفال المترعرعون على الغذاء النباتي، فعلياً يزدادون طولاً بـ 2.5 سم تقريباً،
    Bence çocuk obezitesiyle savaş için Michelle Obama gerçekten çok büyük bir güç oldu. Open Subtitles أعتقد أن (ميشيل أوباما) كانت قوة رائعة في محاولة الأمة لمعالجة بدانة الأطفال

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more