Ama her şeyden Önce, bana bir iyilik yapmanızı istiyorum. | TED | لكن بدايةً وقبل كل شيء، أريدكم أن تُسدوا لي معروفاً. |
İlk Önce dünya yüzeyine düşen ultraviyole radyasyon ilişkisine bakalım. | TED | لننظر بدايةً في العلاقة للأشعة فوق البنفسجية على سطح الأرض. |
Biz seçildik, sen ve ben. Kötü bir başlangıç değildi Mac. | Open Subtitles | نحن كنّا مختارين, أنت و أنا ليس بدايةً سيّئةً, ماك |
Bunu bir başlangıç olarak görün. Her bir kasada yedi silah. | Open Subtitles | فكروا بهذا بدايةً, سبعة رشاشات لكل صندوق. |
15. yüzyıldan başlayarak mumyalar için talep arttı. | TED | بدايةً من القرن ال15، زاد الطلب على المومياء. |
öncelikle, katkının zorunlu olduğuna dair olan yanılgıyı düzeltmek isterim. | Open Subtitles | بدايةً أريد أن أزيل إشاعة بأن هناك تبرّع إلزامي الليلة |
Onlar bize ilk olarak ekolojiyi doğal kaynaklarla ilişkili olarak öğrettiler. | TED | بدايةً علمنا حول علم البيئة في سياق الموارد الطبيعية. |
Yüz kadar, civardakilerle başla ve bak bakalım kimler müsait. | Open Subtitles | مئة, بدايةً بالمحلييّن ونرى من متوفر |
Bugün gelecekle ilgili konuşmak istiyorum, ama Önce biraz geçmişten bahsedeceğim. | TED | اليوم أود التحدث إليكم عن المستقبل، لكن بدايةً سأُخبركم قليلاً عن الماضي. |
Ama Önce nasıl keşfedildiklerini anlatmak istiyorum. | TED | ولكن بدايةً أود أن أخبركم كيف تم اكتشافهم. |
10 yıl Önce filmler yapmaya, aklımda böyle basit sorularla başladım. Önce Christophe Abric adında bir arkadaşımla bağımsız müziğe adanmış | TED | حسناً مع وجود مثل تلك الأسئلة البسيطة بالحسبان بدأت بصناعة الأفلام منذ 10 سنين بدايةً مع صديق، يدعى كريستوف أبريك |
Hatırlayabildiğim kadar uzun zamandır benim için sorun oluşturuyorlar: Önce minik bir erkek fatma iken sonra da erkek görünümlü ancak östrojen ağırlıklı bir organizma iken. | TED | كانت مشكلة بالنسبة لي منذ أمد بعيد، بدايةً منذ أن كنت فتاة مسترجلة صغيرة ثم بعد ذلك كصاحبة مظهر ذكوري، قائم أساساً على هرمون الإٍستروجين الأنثوي. |
Birlikte vakit geçirmek bunun için iyi bir başlangıç olur. | Open Subtitles | أعتقد أن تقطيعنا للخبز معاً ستكون بدايةً جيده |
başlangıç olarak, en iyi kulüplere erişim. Ve bu sadece başlangıç. Senin için çalışacağım. | Open Subtitles | بدايةً ، لدي صلاحية الدخول لأكثر النوادي إثارة وهذه مجرد بداية فحسب، سأعمل لديك |
Ama dün gece 4 sat özür dileyerek, oldukça iyi başlangıç yaptı. | Open Subtitles | ما زلتُ أكرهها، لكنّها أمضتْ 4 ساعاتٍ تعتذر بالأمس، و هذا يُعتبرُ بدايةً جيّدة. |
Ve seninle başlayarak o olayı tekrar gerçekleştirmek üzereyim, sik kafalı. | Open Subtitles | وانا مستعد لكي أفعل هذا ثانية بدايةً بك أيها اللعين |
Öyleyse onunla başlayarak sokakları kana bularım. | Open Subtitles | إذن الشوارع سوف تٌلطخ بالدماء بدايةً بها. |
Bunun yerine ben, Christopher ile çalıştım; öncelikle onun fiilleri için sorumlu olduğu yönünde, sonrasında onu hiç suç işlemeyeceği bir yere yerleştirdim. | TED | بدلاً من ذلك، عملت معه بدايةً على كونه مسؤول عن أفعاله وثانياً تعهده على عدم التعدي مره أخرى. |
Bir seyi düzeltecegim. öncelikle o bana pas verdi. | Open Subtitles | عليّ أن أصحح شيئاً, بدايةً هي من بادئتني |
İlk olarak, Lindenhof Projesi, sizinde bileceğiniz üzre tam olarak hazır değil. | Open Subtitles | بدايةً فان ليندهوف من الصعب جدا أن يقبل بشروطك |
Altı bacağın olduğunu hayal ederek başla. | Open Subtitles | بدايةً بتصور نفسك بستة سيقان |
Birincisi, salona göz gezdir. | Open Subtitles | بدايةً, الدخول للغرفة |
İlk başta, mektupla hemfikir değildim... ama... | Open Subtitles | بدايةً, أنا لا أوافق على ذلك الخطاب و لكن... |
2018 Nisan'ından itibaren Trump yönetimi ABD'de göçmenlere, mülteci statüsündekilere, sığınma talep eden insanlara karşı sıfır tolerans politikası uyguluyor | TED | بدايةً من إبريل 2018 بدأت إدارة ترامب تنهج سياسة عدم المسامحة مع المهاجرين وطالبي اللجوء واللاجئين السياسيين في الولايات المتحدة، |