Dolunay geldi geçti sen kurt olarak kaldın. | Open Subtitles | لقدّ أشرق بدر التمام ثم ذهب وبقيتَ ذئباً رغم ذلك |
Birkaç saat içinde şu tepenin ardından Dolunay yükselecek. | Open Subtitles | سيهلّ بدر التمام فوق تلكَ السلسلة الجبلية خلال بضع ساعاتٍ. |
Eskiden de öyleydi. Dolunay beni kontrol ediyordu. | Open Subtitles | لم تكن لي من سيطرة على نفسي قبلاً بدر التمام كان يتحكّم بي |
Bir sonraki kuyruklu yıldıza, dolunaya ya da tutulmaya dek. | Open Subtitles | إلى أن يحلّ المذنّب التالي أو بدر التمام أو كسوف. |
Bir sonraki kuyruklu yıldıza, dolunaya ya da tutulmaya dek. | Open Subtitles | إلى أن يحلّ المذنّب التالي أو بدر التمام أو كسوف. |
dolunayda kendini kurt adama dönüştürebilen insanlar tarafından. | Open Subtitles | قوم ينقلبون ذئابًا خلال سطوع بدر التمام. |
Önümüzdeki dolunayda tekrar gel. Eğer tedavisi işe yararsa onu alabilirsin. | Open Subtitles | لمّا يحل بدر التمام التالي وأتأكّد أنّ الترياق فعّال، ستكون تحت أمرك. |
Belki de bu doğanın bize dolunayın yabanilerine karşı sağladığı sığınağıydı. | Open Subtitles | ربّما كانت تهبنا الطبيعة ملجئاً من وحشية بدر التمام. |
Ama bu çok büyük bir kayıp. Dolunay,boş bir yat. | Open Subtitles | "يا له من إهدراٍ للوقتِ، بدر التمام ساطعٌ واليختُ فارغٌ" |
Taraf değiştirmedim. 2 gün içinde Dolunay olacak. | Open Subtitles | لم أبدّل انتمائي سيحلّ بدر التمام خلال يومين |
Tüm büyük büyüler bir güç kaynağı gerektiriyor. Dolunay, kuyrukluyıldız gibi tekerrür eden bir şey. | Open Subtitles | التعاويذ الضّخمة تتطلّب مصدرًا للقوّة عنصر التجاء مثل بدر التمام أو مذنّب |
Dolunay çıkmadığı sürece kurt olarak gezmeye mahkumlar. | Open Subtitles | إنّهم عالقون في هيئة الذئب إلّا في بدر التمام |
Dolunay yaklaşıyor. Kurtlar hakkında bir şeyin peşinde olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | بدر التمام مُقبل، وأعلم أنّك تكيد أمرًا مع الذئاب. |
Dolunay gerekli açıya gelmeden evvel bu büyü yapılamıyor. | Open Subtitles | لا يمكن إجراء التعويذة إلّا حين يبلغ بدر التمام ذورته |
Köydeki kurtlara benziyordun. Dolunay çıktığında dönüşen kurtlara. | Open Subtitles | تبدو كذئاب قريتنا، ملعون بالتحوُّل لدى بدر التمام. |
Bu da bir dahaki dolunaya kadar ona bir ay kazandırmış olmam anlamına gelir. | Open Subtitles | مما يعني أنّي سأمهلها شهراً قبل بدر التمام التالي. |
Yani belki de onun kanı sende olursa perdeyi kaldırmak için dolunaya ihtiyaç duymazsın. | Open Subtitles | ولعلّك إن ملكت دماءها فلن تحتاجي بدر التمام لكي تسقطي الحائل |
Perdeyi tekrar kapatmaya yeteri kadar güç toplamam için bu akşamki dolunaya kadar beklemem gerek. | Open Subtitles | سأنتظر حلول بدر التمام اللّيلة لأملك قوّة كافية لإعادة رفع الحائل |
Bu büyü dönüşümü kontrol ettiğinden dolayı dolunayda dönüşmeyen bir kurt adamın kanına ihtiyacım var. | Open Subtitles | لكون هذه التعويذة تتحكّم في التحوُّل أحتاج دماء مذؤوب لا يتحوّل لدى بدر التمام. |
Gidip onları dolunayda dönüşürlerken izlerdi. | Open Subtitles | جازف بالخروج لمشاهدتهم يتحوّلون تحت بدر التمام |
Klaus seni her dolunayda dönüşmek zorunda oluşunun verdiği acıdan kurtardığı için ona minnettarsın. | Open Subtitles | تمتنّين لـ (كلاوس) لتحريره إيّاك من هول آلام بدر التمام |
dolunayın çıkmasına daha 2 gün var. Gücümü toplayıp, kendimi hazırlıyordum. | Open Subtitles | سيحلّ بدر التمام خلال يومين فكنت أجمع قوّتي وأُعدّ نفسي |