Piramitlerin temelleri kusursuz açı ve ölçülerle tasarlanmış kesinlikle ulaşmak istedikleri doğru yükseklik için. | Open Subtitles | كما ان تصميم الاهرامات يتميز بدقة من حيث ضبط الابعاد و الزوايا حتي تصل إلى الطول المناسب |
Raymond'ın durumu titizlikle kayıtlara geçirilmiş ve Wallbrook ülkedeki en iyi enstitülerden biridir. | Open Subtitles | حالة رايموند تم توثيقها بدقة منذ سنوات ووالبروك من أفضل المصحات في بلادنا |
Sanırım dikkatlice kontrol edip raporlamanız sigorta işlemleri açısından iyi olacaktır. | Open Subtitles | ينبغي بك أن تتأكد بدقة وتبلغ عنه, سيساعدك هذا في التأمين. |
Ve bu da tam olarak 2048 yılında olacak yazın ikinci yarısında, temmuz ayında, hatta tam olarak 27 Temmuzda. | TED | وذلك سيحدث بالضبط عام 2048 في أواخر الصيف ، في يوليو ، بدقة أكثر في السابع و العشرون من يوليو. |
ve görünen o ki artık bunu oldukça hassas şekilde ölçebiliyoruz. | TED | وقد اتضح أنه يمكننا قياس ذلك بدقة بالغة. |
Yaptığım şeylerden biri şu sunucu loglarını çok dikkatle inceliyorum. | TED | ومن إحدى الأمور التي أفعلها هي النظر في سجلات السيرفر خاصتي بدقة شديدة. |
Sonra da kendimi şunu düşünmekten alamıyorum, bu canlılar tam bir doğa harikası, milyonlarca yıllık evrimle mükemmel olmuşlar. | TED | ولكن ينتهي بي المطاف في التفكير حول روعة هذه الكائنات، التي تم ضبطها بدقة بفعل ملايين السنين من التطور. |
Daha doğrusu, benim yaşımdaki kadınları eğlendiremiyorsun diye, diğer erkeklerde mi yapamayacak? | Open Subtitles | بدقة اكثر اتعتقد فقط بسبب انك لاتتسلى مع نساء من عمري |
Bağırsaklarını çıkarıyor, cerrahi hassasiyetle iç organlarını çıkarıyor ama sonra onları orada bırakıyor. | Open Subtitles | فهو يمزق أحشاءهم مستخرجاً أعضاءهم الداخلية بدقة عالية ثم يترك تلك في كومة |
Bu gibi durumları büyük bir özenle ele alman gerekir. | Open Subtitles | يجب ان تتعامل مع مثل هذه الامور بدقة أكبر آسف |
Onları ölümcül bir kesinlikle fırlatıyorum. Adım Mavi Raja. | Open Subtitles | وأرميها بدقة مميتة والمهراجا الأزرق اسمي |
Biz iş biliyorum. 's kesinlikle onu takip edelim. İşte orada. | Open Subtitles | تعرفون ما عليكم فعله, فلننفذ الأمر بدقة وحاولوا الالتزام بالخطة |
Her alışveriş gelecek kuşaklar için titizlikle aile defterine kaydedildi. | Open Subtitles | كل صفقة سجلت بدقة للأجيال القادمة في دفتر حسابات العائلة |
Sonra bu titizlikle üretilmiş kimlikleri alıp dünyanın en tehlikeli suçlularına satıyormuş. | Open Subtitles | ومن ثم يأخذ تلك الهويات المُزيفة بدقة ويبيعها لأكثر مُجرمين العالم خطورة |
Mucize olur da bu mesajı alırsan... dikkatlice dinlemeni istiyorum. | Open Subtitles | إذا وصلتكِ رسالتي بمعجزة ما أريدكِ أن تستمعي لها بدقة |
RF: Şimdi buna dikkatlice bak, onların dikenleri olduğunu görüyorsun ve bir kaç hafta öncesine kadar, kimse onların ne yaptığını bilmiyordu. | TED | روبرت: إذا إذا نظرتم بدقة إلى هذه، ماترونه هو أن لديهم أشواك وحتى قبل الأسابيع القليلة الماضية، لم يعرف أحد ما وظيفتها. |
Çünkü gözlerimi araçlarimda tuttum ve bombayi tam olarak o pencereden içeri attim. | Open Subtitles | لأنني أبقيتُ عينايَ على معداتي قذفتُ تلك القنبلة بدقة شديدة عبر تلك النافذة |
Madam Andrews, bu sabah neler olduğunu bize tam olarak söyleyebilir misiniz? | Open Subtitles | سيدة اندروز, هل يمكنك اخبارنا بالضبط ما حدث هذا الصباح بدقة ؟ |
yeni kelimenin ne olduğu konusunda hem fikir olursa, bir kelimeyi daha doğru bir şekilde dijitalleştirmiş oluyoruz. Yani sistem bu şekilde işliyor. | TED | واتفقوا جميعاً فى كتابة الكلمة الجديدة، نحصل على كلمة جديدة تمت رقمنتها بدقة. وهكذا يعمل النظام. |
"Çılgın aşk"a düşmekte olduğumu, dikkatle planlanmış fiziksel, ekonomik ve psikolojik bir tuzağa doğru balıklama daldığımı hiç fark etmedim. | TED | لم تكن لدي ادنى فكرة أنني أقع في حب مجنون، أنني أخطو برأسي نحو ما وضِع بدقة فخ جسدي ومالي ونفسي. |
ve sonunda bu noktalar mükemmel yuvarlaklardan iribaşlara dönüşmeye başladılar, titreme yüzünden. | TED | و في النهاية تحولت هذه النقاط من كونها مستديرة بدقة إلى آشكال آقرب إلى شرغوف الضفدع بسبب الاهتزاز. |
Ya da daha doğrusu, olmamaya devam ediyor. | Open Subtitles | أو بدقة أكثر، لا يحدث ولا يحدث |
Aşırı zarar görmemişti, fakat kızın yüzünde suyun neden olduğu renk bozukluğu büyük bir incelik ve hassasiyetle onarılmalıydı. | TED | لم تكن متضررة جدا، ولكن حيث سبب الماء زوال التلون هذا على وجه الفتاة كان يجب أن يتم إصلاحه بدقة وحساسية بالغة. |
Çocuklar müdür ve kütüphaneciler tarafından özenle belirlenmişti. | TED | حيث تم انتقاء الأطفال بدقة من قبل الإدارة وأمين المكتبة. |
İstekleriniz üzerinde iyice düşünüp taşındık, Bay Columbus ve çok aşırı bulduk. | Open Subtitles | إذاً ، لقد درسنا فرضيتك بدقة يا سيد كولومبوس . ووجدنا أنها متهورة |
Tecrübeli yetişkinler farklı bölgelerdeki mevsimlik yiyecekleri nerede bulabileceklerini çok iyi bilirler. | Open Subtitles | الخبراء الأكبر سنا يعلمون أين يجدون طعامهم الموسمي بدقة وفي مناطق متعددة |
Çünkü yeteneklerinden faydalanma isteğimizle seni kovma isteğim tamamen dengelenmiş durumda. | Open Subtitles | لأنّ لدينا حاجة مُلحة لمهاراتك المتوازنة بدقة من جانب رغبتي بطردك. |
Ve bu çok detaylı yapılar oluşturma fikrini alıp petek yapılara uygulayabilir ve implantlar içinde kullanabiliriz. | TED | و اخذ هذه الفكرة بعد ذلك و تصنيع جسم بدقة عاليه يمكننا تطبيقة على اقراص العسل و استخدامها داخل الغرسات |
Şimdi, bu öylesine kusursuz olmalı ki, bindebir milimetrelik yapraklar milimetrelere yerleşmeli. | TED | الآن, يجب أن يصنع هذا بدقة متناهية حرفيا, البتلات بالميكرومتر ثم يتوسع إلى ملمترات |