17 yaşımdayken, eğlenmek yerine bir savaşın ortasındaydım. | Open Subtitles | عندما كُنْتُ بال 17، كُنْتُ في الحربِ بدلاً مِنْ أن اقْضي وقتاً ممتعاً. |
Eğer dondurulmuş bir baba yerine bir kocan olsaydı her şey yolunda olurdu. | Open Subtitles | إذا كَانَ عِنْدَكَ a رجل بدلاً مِنْ a جمّدَ البوب، كُلّ هذه سَتُعدَُّ. |
Belki de gerçeği utandırmak için söylenebilecek birşeyler vardır, bir efsane yerine bir ilişkinin gerçekliği içinde yaşamak için. | Open Subtitles | لَرُبَّمَا هناك شيء الّذي سَيُقالُ لإعتِناق الحقيقةِ، للمعيشة في حقيقةِ علاقة بدلاً مِنْ الأسطورةِ. |
Anneniz hastalandığında doktor yerine bir bürokratla konuşması gerekebilir. | Open Subtitles | عندما أُمّكَ تُصبحُ مريضةً، هي قَدْ تَتكلّمُ إلى بيروقراطي بدلاً مِنْ طبيب. |
Yarabbi, keşke kız yerine bir oğlum olsaydı. | Open Subtitles | يا إلهي ,i أمنية i كَانَ عِنْدَهُ a إبن بدلاً مِنْ a بنت. |
Belki de çocuk yerine bir ilişkiye ihtiyacın var senin. | Open Subtitles | لَرُبَّمَا بدلاً مِنْ a طفل، تَحتاجُ a علاقة. |
Belki de benim iki baba olayı yerine bir baba daha ekleyip "Üç Adam, Bir Bebek" olayını yapabiliriz. | Open Subtitles | لَرُبَّمَا بدلاً مِنْ أنْ يَعْملَ a آبائي يَطْبعانِ شيءاً... نحن يُمْكِنُ أَنْ نَطْوى في الأَبِّ الآخرِ ويَعمَلُ a ثلاثة رجالِ وa حالة نوعِ طفل رضيعِ. |