"بدلة" - Translation from Arabic to Turkish

• elbise
• smokin
• kostüm
• kıyafeti
• elbiseli
• takımı
• kostümü
• kıyafet
• elbisesi
• giysisi
• kostümünü
• giysi
• kıyafetini
• takımını
• suit

Kendime köpükten elbise yapacağım. Sen de çıplak banyo yapıyorsun değil mi anne?
سأصنع لنفسي بدلة من الفقاعات هل تستحمين وأنتِ عارية أيضاَ يا أمي ؟

İki hafta önce Coalman için bir takım elbise bakıyordum.
حدث و أني كنت أبحث عن بدلة للفحّام قبل أسبوعين

Bahse girerim ki smokin'in yoktur Çünkü bir tane gerekecek
. بالتأكيد انت ليس لديك بدلة . لأنك ستحتاج واحدة

Deri bir ayakkabı alacağım, ayrıca bir kostüm ve bir ipek gömlek.
سوف اشترى زوج احذية جلدية مع بدلة جديدة و قميص حرير

Uzay kıyafeti hakkında bilinmesi gereken her şeyi biliyorduk ve su altında binlerce kez alıştırma yaptık.
وتعلمنا كل شيء نستطيع أن نعرفه عن بدلة الفضاء وتدربنا تحت الماء آلاف المرات.

Resmi bir parti olacağı söylendi bana ama gittiğimde tek takım elbiseli bendim.
أحدهم أخبرني أنه عمل رسمي ولكن عند وصولي كنت وحدي من يلبس بدلة

İyi giyimli, şık bir İtalyan takımı, yanında da güzel bir sarışın.
كان متأنق للغاية. بدلة ايطالية، مظهر جيد ذو شعر اشقر طويل وجميل.

İşte çözüm-- Kırmızı Başlıklı Kız kostümü.
هنا الحل بدلة ركوب و قلنسوة حمراء إلى حد ما

Üzerimde hareket algılayıcı bir kıyafet var, vücudumun ne yaptığını anlıyor.
أرتدي بدلة مُلتقطة للحركة عن طريق القصور الذاتي تلتقط حركة جسدي.

Porsche süren ve 300 dolarlık takım elbisesi olmayan her zenciyi durdurabilirsin.
أيّ زنجي يقود سيارة بورش ولايملك بدلة بقيمة 300 دولار، يمكنك إيقافه..

Düşündük de, ona bir takım elbise bulsak fena olmayacaktı.
اتفقنا على أنه سيكون من السلوك البارع أن يرتدي بدلة

Mahkeme tebliğ memuruyum. O yüzden takım elbise giymek zorundayım.
أنا أوصل الدعاوى القضائية للناس ولذلك يجب أن أرتدي بدلة

Yani, sen istiyorsun , Bir takım elbise ve kravat koymak
اعني , هل تريد ان توضع في بدلة و ربطة عُنق

Tabii ki var. smokin, kuyruk ve dikkatli olmazsan onları keserim.
بل العكس ، تحتاج بدلة رسمية وبدلة بذيل وإذالم تكنحذرا,بدلةمفتوحة .

- orkestranın önünde smokin mi giymek istiyon, eee?
تريد ارتداء بدلة وتقود اوركسترا فى حلمى ؟

Evsiz adam haberi için özel kostüm yaptırmışsın.
تروي قصة عن رجل مشرد وأنت ترتدي بدلة مصممة

Hemen suyun kenarında, bir parça çimenin üzerinde bir dalgıç kıyafeti buldu.
فوجد على رقعة من الحشيش، أمام حافة المياه، بدلة غوص.

Gördüğüm kırmızı elbiseli ve deniz gözlüklü bir adam mıydı?
أين العمل .. أرى فقط رجل في بدلة حمراء و نظارات وقاية ؟

Epeydir bu kaplumbağa kostümü içindeyim.
كما تري لي مدة طويلة محبوسا داخل بدلة السلحفاة

Tek ihtiyacı bir kıyafet ve kravat ve bir de masasında bir hacı yatmaz birden "Bay Dufresne," eğer lutfederseniz oldu.
كل ما كان يحتاجه بدلة و ربطة عنق و فنجان قهوة على مكتبه وكان سيقول له لو سمحت يا سيد دفرين

Şeytan giysisi giyip tanımadığın insanların ağzını burnunu kırmandan daha makul.
لكنه معقول أكثر من أنك ترتدي بدلة الشيطان وتضرب الغرباء بشدة

Onun yerine milyon dolarlık kostümünü hackleyip, benim arkamdan iş çevirdin.
بدلاً من ذلك اخترقت بدلة بملايين الدولارات حتىيمكنكأن تتسللمنوراء ظهري ..

Kanatlıkıyafet uçuşu benim sadece kendi vücudumla uçmamı sağlayan bir giysi.
الطيران بالأجنحة هو بدلة تمكنني من الطيران فقط بإستخدام جسدي

Onlar ben tek olan dalgıç kıyafetini giyerken sizin dikkatinizi dağıtmaya yarıyor.
ومن المفترض أن يصرف لكم بينما أنا وضعت على بدلة الغوص واحد.

Dosyalara bir göz at ve yarın en güzel takımını giyip ofisime gel.
القي نظرة على المواصفات وتعالى الى مكتبي غدا و ارتدى افضل بدلة لديك

Wearing a suit and his boots Kanhaiy ya has arrived to play a band.
يرتدي بدلة وحذاء كأنة سيعزف علي المسرح