- Ne oldu? Sanırım kostümü çok dar. | Open Subtitles | أعتقد بدلته كانت ضيقة جدا |
Mavi takımını giymiş olabilir, bilemiyorum, tamam, evet teşekkürler. | Open Subtitles | لَرُبَّمَا هو كَانَ يَلْبسُ بدلته الزرقاء لا أَعْرفُ نعم |
O da deliye dönmüş. Çünkü takım elbisesini falan mahvetmişler. | Open Subtitles | . و من ثم جن جنونه لأنهم لطخوا بدلته أو شيء كهذا |
Babamla beraber dışarı çıkacağınız zamanları hatırlıyorum, babam smokinini giyerdi, sen de gece kıyafetini giyerdin. | Open Subtitles | أجل، أتذكر عندما كنتِ و أبي تستعدان للخروج هو يرتدي بدلته و أنتِ تلبسين أحدث فساتينك |
kostümünü ve derisini yaktığımda bakalım Flash ne çıkaracak ortaya? | Open Subtitles | أنا أتساءل ما سوف تكشف فلاش الخاص بك عندما حرق بدلته والجلد قبالة. |
Bu, kostümündeki vericiler aracılığıyla elektrik yükü göndererek teorik olarak hafızasını geri getirebilir. | Open Subtitles | يمكن لهذا الجهاز ارسال شحنات كهربية من خلال أجهزة الإرسال في بدلته ونظريًا، ستنعش ذاكرته |
Kendisi NSA'nın direktörü ve ABD siber komutanı, ancak o gün dört yıldızlı general üniformasının yerine kot pantolon ve tişört giyiyordu. | TED | مدير وكالة الأمن القومية وقائد قيادة الحرب الإلكترونية، ولكن عوض بدلته ذات الأربع نجوم، كان يرتدي سروال جينز وقميص. |
Bob'un süper giysisini yamatmak için güveneceği tek kişi sensin, E. | Open Subtitles | اسمعيني هنالك شخص واحد يثق فيه بوب لتصليح بدلته وهي انتي اي |
Sanırım kostümü çok sıkı. | Open Subtitles | أعتقد بدلته كانت ضيقة جدا |
- Yani kostümü iyi görünüyor. | Open Subtitles | حسنًا، تبدو بدلته رائعة |
Uğurlu mavi takımını. | Open Subtitles | بدلته الزرقاء المحظوظة |
takımını giymeyi unutmasın. | Open Subtitles | تأكد من انه يرتدي بدلته |
Onun takımını giyiyorsun. Hayır. | Open Subtitles | أنت ترتدي بدلته |
Tamam. 7 Kasım 1958'de yeni takım elbisesini almış. | Open Subtitles | اشترى بدلته الجديدة في السابع من تشرين الثاني عام 1958 و دفع ثمنها نقداً |
takım elbisesini, kravatını abonman trenini, televizyonunu, hiçbir şeyini görmem. Canım kardeşim, seninle bu hayatta konuşmasına izin verme. | Open Subtitles | وهو مرتديا بدلته وربطة عنقه المضحكه لاتدعيه يسيطر على حياتك يا اختي |
Vardiyası bittiğinde, takım elbisesini giyer, ...ve YDBYBÜ'ye gelir, bebeklerle ilgilenirdi. | Open Subtitles | بعد عمله كان يلبس بدلته ويذهب لقسم الأطفال الرضع ويلاعبهم |
Döndüğünde söylerim. smokinini almaya gitti. | Open Subtitles | سأخبره عند عودته لقد ذهب لاحضار بدلته |
- Dr. Jacobson'ın smokinini alması lazım. | Open Subtitles | يجب على الدكتور (جاكوبسون) أختيار بدلته الرسمية للسهرة |
kostümünü intihar moduna ayarladı. | Open Subtitles | في اللحظة التي بدأت فيها بدلته التدمير الذاتي |
Denny'ye kostümünü okulda giymesi için izin verdim. Merak etme. | Open Subtitles | أخبرت (داني) عليه أن يلبس بدلته للمدرسة. |
Bu, kostümündeki vericiler aracılığıyla elektrik yükü göndererek teorik olarak hafızasını geri getirebilir. | Open Subtitles | يمكن لهذا الجهاز ارسال شحنات كهربية من خلال أجهزة الإرسال في بدلته ونظريًا، ستنعش ذاكرته |
Öldüğü için şanslıydı çünkü üniformasının ne kadar berbat olduğunu görmeyecekti. | Open Subtitles | كان محظوظًا أن يموت بالفور قبل أن يرى بشاعة بدلته. |
Artie'nin üniformasının içinde ne kadar şık gözüktüğünü söylüyorum sadece. | Open Subtitles | أنّي فقط أقول كيف كان يبدو (آرتي) رائعًا في بدلته. |
Uzay giysisini kilitleyin bir yere. Bunlar sen geldikten sonra başladı, bu yüzden hiçbir yere gitmiyorsun. | Open Subtitles | خذ بدلته وأغلق عليها , هذ بدأ عندما أتيت , أنت لن تذهب لأي مكان |