"بدمج" - Translation from Arabic to Turkish

    • birleştirerek
        
    • füzyona
        
    • birleştirmek
        
    Büyük veri ve yoğun veriyi birleştirerek işlerini geliştirmekle kalmadılar, medyayı tüketim şeklimizi de değiştirdiler. TED استطاعت تحسين عملها بدمج البيانات الضخمة مع البيانات الكثيفة ولكنها غيرت طريقة استهلاكنا للإعلام.
    "iki parçayı birleştirerek antik kutsal amacı gerçekleştirmeye çalışanlar. Open Subtitles الذين يطالبون بتحقيق نبوءة قديمة بدمج القطعتين.
    "iki parçayı birleştirerek antik kutsal amacı gerçekleştirmeye çalışanlar. Open Subtitles الذين يطالبون بتحقيق نبوءة قديمة بدمج القطعتين.
    Ve hidrojen bittiğinde de yıldız helyum ile füzyona devam eder ve karbona dönüşür. Open Subtitles تستمرّ النجوم بالاحتراق بدمج الهيليوم إلى كربون ثم الكربون لأوكسجين
    Beyaz cücenin karbon ve oksijeni demire dönüştürmek için füzyona başladığı an sonu gelmiştir. Open Subtitles بدمج الكربون والأوكسجين إلى حديد، فإنه هالك
    Ayrıca yeni ve gelimiş makineler yapmak için varolan makineleri birleştirmek ilk onun aklına gelmişti. Open Subtitles وكان ايضاً المُخترع الأول الذي فكر بدمج المكائن الحاليه لتكوين مكان جديده ومتطوره؟
    Bu iki grubu birleştirmek benim yetki alanıma düşüyor ve ben de bunu yapmaya niyetliyim. Open Subtitles أرى من منظوري أن أقوم بدمج كلتا الدعوتين القضائيتين بدلاً من اختيار ممثلٍ واحدٍ فقط وهذا هو ما أنتوي فعله ـ لكن ..
    Ülkelerin uydu sistemlerini birleştirerek eşi benzeri görülmemiş küresel bir iletişim şebekesi yaratmış olacağız. Open Subtitles ،و بدمج أنظمة الأقمار الصناعية لجميع الدُّول سـنبني شبكة إتصالات عالمية موحـَّدة
    Beni çok heyecanlandıran bir şey en ileri teknolojiyi -- robotbilimi, biyonik bilimi -- eskilerin şiiriyle birleştirerek insanlığımızı anlamaya bir adım daha yaklaşıyor olmamız. TED والذي أعتبره ممتع للغاية في هذا الوقت هو بدمج التكنولوجيا المتطورة - الروبوتيات ، والبيولوجية الالكترونية مع الشعر القديم فنحن نتقدم أكثر لنفهم الإنسانية المجتمعة
    Güneş hidrojeni füzyona uğratmaya 4.500 milyon yıl önce başladı. Open Subtitles بدأت الشمس بدمج الهيدروجين ...قبل 4,500 مليون سنة
    Onlar, beyinin küçük parçalarını alıp donanım çipleri üzerinde hibritleştirerek, biyoloji ve teknolojiyi birleştirmek suretiyle ruhun sırlarını çözmeye çalışıyorlar. Open Subtitles إنهم يحاولون كشف أسرار الروح بدمج علميّ الأحياء والتكونولوجيا
    Bir zaman sonra, birden bire Jason onları birleştirmek zorunda olduğumuza beni ikna etti. Open Subtitles حتى ذات عام، وفجأة قام (جيسون) بإقناعي بدمج الحفلتين

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more