Nanahuatl'ın kendi kanını akıtacağı kaktüs dikenlerinden ve kendi kanıyla boyamak için çam dallarından başka bir şeyi yoktu, ancak elinden geleni yapmakta kararlıydı. | TED | لم يملك ناناوات سوى شوك الصبار ليجرح نفسه به، وفروع خشب التَّنوب ليطليها بدمه الأحمر. لكنه صمَّمَ على بذل ما بوسعه. |
Katilin notu kendi kanıyla yazdığını tahmin ediyoruz. | Open Subtitles | لذا نخمّن أن القاتل قد كتب الملحوظة بدمه. |
Kehanet bize McLaren'lerin sonuncusunun geri döneceğini söylemişti. Onun kanı ve bakirenin kanıyla Carmilla yeniden yükselecek. Bu mezarın içinde canavarı sonsuza kadar yokedecek silah gizlenmişti. | Open Subtitles | التعويذه تقول ان كاميلا ستعود بدمه هو وبدماء نقيه اخرى لفتاه عذراء |
Bu onun kanında vardı. Veya şimdiki çocuklar ne diyorsa. | Open Subtitles | لقد كان الأمر يمشي بدمه أياً كان ما تدعونه إياه |
Öyleyse Billy'nin insanları çıldırmasının gücü, kanında gibi görünüyor. | Open Subtitles | إذن أيا كان ما يفعله بيللي، فإنه موجود بدمه |
Hala kanı akıyorsa alır uşakların suratına sürerim çünkü onlar suçlu görünmeli. | Open Subtitles | إن كان لا يزال ينزف فأصبغ وجهيهما بدمه لأنها يجب أن تبدو وكأنها جريمتها |
kanı Napolitan kilisesinde tutulan Aziz Januarinus'un hikâyesini biliyor musun? | Open Subtitles | هل تريد أن تعرف قصة القديس جانوريس؟ الذي يُحتفظ بدمه في الكنيسة النابولية؟ |
kanıyla kaderi kontrol edebilen ve Ryan'ı o halde hemen normal haline döndürebilen biri.. | Open Subtitles | كرجل يقدر ان يتحكم في القدر بدمه والذي عرف كيف يعيد رايان |
Karşısına çıkma aptallığını her kim yaptıysa bedelini kanıyla ödedi. | Open Subtitles | أيّ أحمق يقف في طريقه، يدفع ثمنه بدمه الذي يجري في عروقه |
Hem masrafları ödeyecek, hem de kanıyla mektup yazacak. | Open Subtitles | هذا رائع، سيدفع المال وسيكتب رسالة بدمه |
Ama o gece orada öldürülen dedektif kanıyla aceleyle başka birinin ismini yazmadı. | Open Subtitles | لكن المحقق الذي قُتل تلك الليلة لم يخربس اسماء الموظفين بوقت جزئي الآخرين على الحائط بدمه |
Gerekiyorsa kendi lanet kanıyla... | Open Subtitles | - سيستخدم دمه كحبر إذا تطلب الأمر - سيكتبها بدمه |
Kendi kanıyla yere tek bir kelime yazmış. | Open Subtitles | وكتب كلمة واحدة مع بدمه على الأرض |
Evlerini arayın, adamın kanında ve saçında kurşun taraması yapın. | Open Subtitles | ابحثوا بمنزلهم ابحثوا عن الرصاص بدمه و شعره |
Testin temiz çıkması kanında ya da idrarında uyuşturucu yok demektir. | Open Subtitles | فحص السموم النظيف يعني عدم وجود مخدرات بدمه أو بوله |
Hastanın karaciğer hasarı, döküntüyü ve kanında bulduğumuz kriyoglobülini açıklıyor. | Open Subtitles | قصور الكبد لدى المريض يفسّر الطفح والغولوبين البرديّ الذي وجدناه بدمه |
Çok hızlı sayılmaz; ama çok yakında kendi kanında boğulmuş olur. | Open Subtitles | ليس نزيفاً غزيراً، لكنْ سرعان ما سيغرق بدمه |
Yaylalar ve ovalardaki çoban kabilelerini birleştirip kanı ve canı ile profesyonel bir ordu kurarak üçkağıtçı Yunanlıları dize getirdi. | Open Subtitles | بتوحيده قبائل الرعاة الأميين... من كل حدبٍ وصوب وقد بنى جيشًا محترفًا ...بدمه وشجاعته |
Bekle, yani hayalet kendi kanını mı sürerek bulaştırmış ...Grace görebilsin diye? | Open Subtitles | لحظة الشبح قام بتلطيخه بدمه لكي ترى جريس ذلك؟ |