Bu çocuk yalnız geldi, ailesi yok, kendi hayatını kurtarmaya çalışıyor. | Open Subtitles | هذا الولد يأتي لوحده ، بدون عائلة يحاول انقاذ حياته بنفسه |
Adamın ailesi yok, işi yok, arkadaşı yok, hiçbir şeyi yok. | Open Subtitles | بدون عائلة , بدون عمل , بدون أصدقاء , لا شيء ؟ |
Buzdolabı tamircisi, ailesi yok, işe girip çıkmış. | Open Subtitles | ميكانيكي برادات بدون عائلة, يعمل حينا ويتوقف حينا |
Ve evlatlık olana dek, bir evden diğer eve taşınıp duracakmış anlarsın, gerçek bir ailesi olmadan ve istesem bile onu göremezmişim. | Open Subtitles | حتى ذلك الوقت سينتقل من بيت الى بيت تعرفين , سيكون بدون عائلة حقيقية ولن أستطيع أن أراه حتى لو أردت هذا |
Eve, seni tehlikeye atmayı istemiyorum ama Robert ailesi olmadan buradan ayrılmıyorum. | Open Subtitles | إيفي" أكره أن أضعكِ في خطر" لكنني لن أرحل عن هذا الجبل " بدون عائلة "روبرتس |
Ama yalnız birisin, ailen yok, haksız mıyım? | Open Subtitles | انت عازب بدون عائلة |
ailesi yok, ama hâlâ uşakları var! | Open Subtitles | ! بدون عائلة, ومع ذلك لديه مجموعة من الحرس |
Ama yalnız, kuşatma altında onu koruyup yol gösterecek bir ailesi yok. | Open Subtitles | -ووحيدة ، تحت حِصار بدون عائلة تُرشدها أو تحميها |
ailesi olmadan. Arkadaşları olmadan. | Open Subtitles | بدون عائلة أو أصدقاء |
ailesi olmadan, başıboş. | Open Subtitles | .. بدون عائلة ، أيدي خاملة |