| Askıdan başka bir şey değiller ve tasarımcılar, kıyafetlerini şişman askılarda göstermek istemez. | Open Subtitles | لسن أكثر من علاقات و لا يريد المصممون عرض ملابسهم على علاقات بدينة |
| Baba, onunla konuşsana. O eteği giymek için çok şişman. | Open Subtitles | أبي، قل لها انها بدينة بشدة ولاتصلح لها هذه التنورة |
| Demem o ki, yılsonu balosundaki şişman kızlardan bile çabuk teslim oluyordun. | Open Subtitles | أعني, أنتَ تستسلم بسهولة أكبر من فتاة بدينة في حفل ملكة المدرسة |
| Fakat şişko bir hemşirenin... ilanıma cevap vermesini beklemekten iyidir. | Open Subtitles | حتى تقوم ممرضة بدينة ما بالاستجابة للإعلان |
| Onun gibi sıska bir vücudum olmaması şişman olduğum anlamına gelmez! | Open Subtitles | لمجرد أنني لا أمتلك جسداً نحيف المؤخرة لا يعني أنني بدينة |
| Umarım şişman bir karısı da vardır ve onunla dans etmek zorunda kalmam. | Open Subtitles | أتمنى أن تكون له زوجة بدينة ، فلا ينبغى على أن أراقصه فى ضوء القمر |
| Ya hayvanlar çok şişman ve çok yaşlı olduklarında ne olur? | Open Subtitles | و ماذا يحدث للحيوانات عندما تصبح بدينة و عجوزة |
| - Evet, sonunda şişman, alkolik ve sefil olacak. | Open Subtitles | نعم , ستنتهى وهى بدينة ومدمنة كحول وبأئسة |
| Evet, sonunda şişman, alkolik ve sefil olacak. | Open Subtitles | نعم , ستنتهى وهى بدينة ومدمنة كحول وبأئسة |
| Bay Scott, benim kadar şişman bir kadın tırmanamaz. | Open Subtitles | سيد سكوت أمرأة بدينة مثلى لا يمكنها التسلق |
| Kuruntusu var. Hep çok şişman olduğunu düşünür. | Open Subtitles | لديها هذا الهوس تعتقد نفسها دائما بدينة جدا |
| Sence beni şişman gösteriyor değil mi? Popomu büyük gösteriyor. | Open Subtitles | أنت تظن بأنه يظهرني بدينة يجعل مؤخرتي تبدو كبيرة |
| Sylvia Pincus. İri, şişman bir Yahudi kadındı, ufak tefek bir kocası vardı. | Open Subtitles | ضخمة و بدينة و يهودية عريضة و لها زوج ضئيل |
| Bunu kabul etmekte tereddüt ettim ama ben yedi yaşımdayken şişko bir kızdım. | Open Subtitles | ترددت في الإعتراف بهذا لكن عندما كنت في السابعه كنت بدينة |
| Ve şişko hırsızla jüpon giymiş şişko hırsız arasında fark var sanıyorsunuz! | Open Subtitles | الكل يتظاهر أن هناك فرق بين سارقة بدينة وسارقة بدينة |
| ..şişko Kadın Bahçesinde Kırmızı Noktalı Donunu Gösteriyor, gördüklerinde alkış tutturacaklar. | Open Subtitles | وصورة ظل راعي أبقار مائل في الحظيرة .. والمفضلة للجميع سيدة بدينة مائلة في حديقتها وترتدي سروال .. |
| kilolu olduğum için yarışmayı kazandığımı mı sanıyorsun? | Open Subtitles | أتفترض أنّه لأنّني كنت بدينة كانت الطريقة الوحيدة للفوز بشيء؟ |
| Yeşil olanlarından, Çinli olanlardan, hatta tombul kel kafalı olanlardan bile. | Open Subtitles | تنانين خضراء و تنانين صينية وتنانين صلعاء بدينة |
| Seni neden aradığımı bile bilmiyorum. Düzüşemeyecek kadar şişmanım. | Open Subtitles | لا أعرف سبب اتصالي بك، أنا بدينة جداً لأتضاجع |
| Zayıflayıp kelleşeceğime, kilo alıp mutlu olmayı tercih ederim. | Open Subtitles | سأكون بدينة و سعيدة بدلاً من نحيفة و صلعاء |
| Fena halde obez. Burada "fena halde" demek tehlike çanları çalıyor demek. | Open Subtitles | إنها بدينة بشكل كئيب مشكلة البدانة هذه تشير للخطر |
| Eskiden şişmandı, sen şişmanlayasın istemiyor mu? | Open Subtitles | هل هي خائفة من أن تصبحي بدينة كما كانت ؟ |
| Biz şişmanız. Ben şişmanım, sen şişmansın. | Open Subtitles | نحن بُدناء، أنا بدين، أنتِ بدينة |
| Çok satan aşk kitaplarının 10'da 6'sının ayı ya da kaplana dönen şekil değiştiren adamlarla BGK'lar arasında geçtiğini biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعرفى أن 6 من أصل 10 أفضل الروايات الرومانسية مبيعا تضيف امرأة بدينة لتمارس الحب مع رجال المناوبة القويين |
| Ve şişmanlayacak diye endişe ediyorum. | Open Subtitles | و، يا إلهي، أقلق بأنها ستكون بدينة. |