"بدّ وأنّه" - Translation from Arabic to Turkish

    • olmalı
        
    Senin için dönüp gitmek zor olmuş olmalı, oğlum. Open Subtitles لا بدّ وأنّه كان من الصعب عليك أن تبتعد يا بنيّ
    Eve böyle bir oda kurmak yıllarını almış olmalı. Bırakıp gitmekten hiç haz etmemiştir. Open Subtitles وبيت مجهز هكذا قد يستغرق أعواماً لإنشائه، لا بدّ وأنّه كره تركه وراءه
    Böyle bir adamın evde bulunması çocuklar ve senin için hoş bir şey olmalı. Open Subtitles لا بدّ وأنّه من الجميل لك ولولديك أن يكون لديكم رجل كهذا بالمنزل
    Canını çok yakmış ve çok uzun sürmüş olmalı. Open Subtitles لا بدّ وأنّه كان مؤلماً واستغرق وقتاً طويلاً
    Tüm o insanları değiştiren Ray olmalı ama farkına varmadan oradan ayrılmış. Open Subtitles لا بدّ وأنّه هوَ من غيّر كل أولئك الأشخاص، لكنّه غادر بسرعة حيث أنّه لم يدرك ذلك حتّى
    Bu nesiller boyu sürmüş olmalı ve ben böyle yazamam. Open Subtitles لا بدّ وأنّه كانت تتوارثه الأجيال، لكنّي لم أستطع تدوين ذلك
    Buralarda gizli bir geçit ya da bölme olmalı. Open Subtitles لا بدّ وأنّه يوجد لوحة سريّة أو حجرة في مكانٍ ما هنا
    Sen bile öyle düşünüyorsan, psikopat olmalı! Open Subtitles لا بدّ وأنّه كذلك إن كان هذا رأيك
    Orada, gençlik kulübünü koruma gibi soylu bir şey adına bulunmuş olamaz. Bir şeylerden suçlu olmalı. Open Subtitles "هيهات أن يكون هناك لمهمّة نبيلة متعلّقة بنادٍ شبابيّ، لا بدّ وأنّه مذنب بشيء ما"
    Bunlar da müvekkilimin tutuklanarak Kronoberg'e sevk edildiği sırada olmuş olmalı. Open Subtitles لا بدّ وأنّه قد حدث ذلك "بعد أن تمّ تحويلها إلى سجن "رونوبيرغ
    Bir çeşit sistemik enfeksiyon olmalı. Open Subtitles لا بدّ وأنّه نوع من العدوى الشاملة
    Bir çeşit sistemik enfeksiyon olmalı. Open Subtitles لا بدّ وأنّه نوع من العدوى الشاملة
    Evet, sorun multifokal olmalı. Open Subtitles بالطبع، أجل لا بدّ وأنّه متعدّد البؤر
    - Kullanabileceğim bir şey olmalı. Open Subtitles لا بدّ وأنّه ثمّة ما يمكنني استغلاله
    O olmalı. Beni izliyor. Open Subtitles "لا بدّ وأنّه هو، إنّه يراقبني"
    "Rodrigo yanlış yere park edilmiş olan araca biniyor." "Sarhoş olmalı, çünkü birisi onu taşıyor." Plakası da yazıyor. Open Subtitles "يصعد (رودريغو) لسيّارة مركونة بموقف خطأ، لا بدّ وأنّه ثمل لأنّ ثمّة من يحمله"
    Bir şey duymuş olmalı, şey olmadan önce... Open Subtitles لا بدّ وأنّه سمع شيئاً قبل أن...
    Bir şey duymuş olmalı, hemen öncesinde... Open Subtitles لا بدّ وأنّه سمع شيئاً قبل أن...
    Köprünün altında olmalı! Open Subtitles لا بدّ وأنّه أسفل هذا الجسر
    bir kaplumbağa yuvası bulmuş olmalı. Open Subtitles لا بدّ وأنّه وجد عُشّ سلحفاة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more