Evlen onunla. Hala ona karşı bazı iyi duygular besliyor olmalısın. | Open Subtitles | تزوجي به, لا بد أنك ما تزالين تملكين بعض المشاعر تجاهه |
Ve sen de Julia olmalısın. Bu ne güzel bir an. | Open Subtitles | و أنت لا بد أنك جوليا يا لها من لحظة جميلة |
Sen sadık, yakın arkadaş olmalısın. Ben yıldızların altında yaşıyorum. | Open Subtitles | لا بد أنك صديقه المخلص أنا الذي يسكن تحت السلالم |
-Siz Albay Zukhov olmalısınız. -Bu bir zevk, General Hammond. | Open Subtitles | لا بد أنك كولونيل زاكوف من دواعي سروري, جنرال هاموند |
Burada kendinizi çok önemli hissediyor olmalısınız, sanki dünyaya hükmediyormuşsunuz gibi. | Open Subtitles | لا بد أنك تشعر بالأهمية عندما تقف في الأعلى, و كأنك تحكم العالم |
Tüm bu alışveriş olayı bir şeyleri örtbas etmek için olmalı. | Open Subtitles | كل هذا التسوق لا بد أنك تعوضين به عن نقص ما |
Bütün parmakları kırılmış. Şifreyi almak için ona işkence yapmış olmalısın. | Open Subtitles | وأصابعها تحطمت، لا بد أنك عذبتها لكي تحصل على الرقم السرّي |
Çılgın olduğumu düşünüyor olmalısın, ama en azından annem mutlu. | Open Subtitles | لا بد أنك تظنني مجنونة لكن أمي سعيدة على الأقل |
Ve sen de Julia olmalısın. Bu ne güzel bir an. | Open Subtitles | و أنت لا بد أنك جوليا يا لها من لحظة جميلة |
Açıkçası tek yaptığın almak ve almakken bu arkadaşlıktan gerçekten sıkılmış olmalısın.. | Open Subtitles | لا بد أنك سئمت من هذه الصداقة فأنت لاتفعلين شيئاً سوى الأخذ |
Ve orada olman gerektiğini söylediğim için bana da kızgın olmalısın. | Open Subtitles | ولا بد أنك غاضب مني لأني قلتُ إن عليك التواجد هناك |
Müzik kariyerine bakacak olursak bir sürü güzel kadınla tanışmış olmalısın. | Open Subtitles | مع وظيفتك الموسيقية, لا بد أنك تصاحب العديد من البنات الجميلات |
Bu geç saatte geldiğine göre, kötü haberle dolu olmalısın. | Open Subtitles | في هذا الوقت المتأخر لا بد أنك تحمل أنباءاً محزنة. |
Ne kadar da efendi bir çocuk. Onunla gurur duyuyor olmalısın. | Open Subtitles | ويا له من شاب رائع، لا بد أنك فخورة به كثيرا |
Senin için üzüldüm. Acıklı bir yaşam sürmüş olmalısın. Normalde ne iş yaparsın? | Open Subtitles | . أشعر بالأسف إتجاهك ، لا بد أنك تعيش حياة حزينة ماذا تعمل بالعادة؟ |
Yorgun olmalısın. Bugün o dansını kaç kez yineledin? | Open Subtitles | لا بد أنك مُرهقة ، كم مرة تؤدين تلك الرقصة باليوم؟ |
Bizden önce bu odaya varabilmek için uçmuş olmalısınız. | Open Subtitles | لا بد أنك طرت إلى هذه الغرفة حتى تقف أمامنا الآن |
Kocanıza iyi bir eş olmuş olmalısınız. Evet. Bu doğru. | Open Subtitles | لا بد أنك كنت زوجة صالحة هذا صحيح بما فيه الكفاية |
Bay Lugosi çok heyecanlı bir yaşam sürmüş olmalısınız. | Open Subtitles | رباه يا سيد لوغوسي لا بد أنك تعيش حياة مثيرة |
Her şeyi döküp saçtığına göre için şimdi bomboş kalmış olmalı. | Open Subtitles | لقد سكبت كل شيء, لا بد أنك قد أصبحت فارغ الآن. |
Kurbanlarına tavsiye verebildiğine göre, cidden müstehzi birisin herhalde. | Open Subtitles | لا بد أنك ساخر بارع لتُسدي نصائح لضحاياك. |
Beni utanç içinde bırakan küçük kusurları fark ettiğinden Eminim. | Open Subtitles | لا بد أنك لاحظتي كثرة الزلات التي تشعرني بالخزي |
Kek dilimine ağladığım için delirdiğimi düşünüyorsundur herhâlde. | Open Subtitles | لا بد أنك تظن أنني مجنونة لأنني أبكي على قطعة كيك |