"بذالك" - Translation from Arabic to Turkish

• bundan
• bulaşmıyormuş

ve zihnimde öyle bir yer açtı ki, bundan sonra ben de öğrencilerim için kendi anlayışları doğrultusunda kendi anlamlarını çıkaracakları bir boş tabla oluşturmaya gayret ettim.
و لقد أفسحت بذالك المجال، و لقد سعيت منذ ذالك إلى فسح المجال لتلاميذي، مجال فارغ، حيث يمكنهم إبداع و إيجاد معنى الأشياء عن طريق فهمهم الفردي.

Yapabilirsen,yap. Bize bundan daha çok borçlusun.
إذا كان بأستطاعتك فعل ذالك ففعل أنت تدين لنا بذالك

Gerçekten bundan zevk alıyorsun değil mi?
يمكن أنها سترمي القهوة على وجهك أنت تستمتعين بذالك أليس كذالك ؟

- Fisher bu işe hiç bulaşmıyormuş.
و(فيشر) لا يريد أن يكون له علاقة بذالك.. -لوجان)).

O bana iyi davranıp başıma soğuk havluyu koyunca ben bundan memnun oldum ve çok iyi hissetim.
وكانت رائعة جدا بما كيفي لتضعها على رأسي وشعرت بذالك الشعور

bundan kimseye bahsetmemeni istediğimde bir hata yaptım.
ارتكبت خطئاً عندما اخبرتك ان لا تخبر احد بذالك

- Hala burada olabilir,ama bundan kuşkuluyum.
ربما مازال هنا، لكني أشك بذالك

- bundan emin bilmiyorum. - Ben yok mu? Bir düşünün.
أنتِ لستِ متأكدة من ذالك - لا ، لكنني فكرتُ بذالك -

Benim de düşlerim var. bundan hiç söz etmemiştin.
لدي احلام ايضا انت لم تصرح بذالك من قبل

Ben bundan fazlasıyım, sen de bunu biliyorsun.
انا افضل من ذلك، وانت تعلم بذالك

- Başkaları da var. bundan eminim.
هناك آخرين , أجزم بذالك

Pekala, bundan kimseye sözetme ama,
حسناً, لا تخبريي اي احد بذالك

bundan gurur duymalısınız
ويجب ان تفخروا بذالك

Babamın bundan haberi var mı?
هل ابي يعلم بذالك ؟

bundan zevk duydu.
- هو يتمتع بذالك

Gerçekten de bundan hoşlanabileceğimi...
لم اعتقد بذالك انه حقاً...