Sizin gardiyanlarınız bu olaya yataklık etti. Bütün bunlar gözetimiz altında oldu. | Open Subtitles | الحراس يعملون تحت أشرافك و أمرتهم ليقوموا بذلك هذا حدث أمام عينيك |
Sana daha bu sabah söyledim... ..ve senin bana ihtiyacın var? | Open Subtitles | أخبرتك بذلك هذا الصباح فقط، وتحتاجني الآن؟ برّبك، لا أعتقد ذلك. |
bu, insanların bunu başarabilmek için ortak aradıkları Afrika. Size bugün bunlardan bahsetmek istiyorum. | TED | وهذه إفريقيا التي تتطلع للشراكة للعمل بذلك. هذا ما أريد التحدث عنه اليوم. |
Üzgünüm bu emiciyle bunu yapamayız. | Open Subtitles | أنا آسف لن تقدر على القيام بذلك هذا مقرف |
Çünkü bunu başarmak için, böyle bir adam olman gerekiyor. | Open Subtitles | لأنه اذا اردة القيام بذلك هذا هو الشخص الذي يجب أن تكون عليه |
bu durumda, sadece senin ilgini çekebilecek bir şeyim var. | Open Subtitles | عندي شيء يتعلق بذلك هذا شيء ربما يثير أهتمامك |
Ciddiye almıyorsun ve bu da beni korkutuyor. | Open Subtitles | علينا العبث بذلك هذا ما يخيفني . أنك لا تأخذ الأمر على محمل الجد |
Sadece teslim olmak istemiyorsun, hepsi bu. | Open Subtitles | انت لاتريدى ان تعترفى بذلك , هذا كل مافى الامر |
bunu yapacak tek yol görüyorum. bu adam sana yardımcı olacak bir şey verecek. | Open Subtitles | لا أرَ سوى طريقة واحدة للقيام بذلك هذا الرجل سيعطيكَ شيئاً يجب أن يكون مفيداً |
İşte bu noktada 2.Kaptan genellikle söze atılır ve başka bir bakış açısı sunar ya da tartışma başlatır. | Open Subtitles | وعلى استعداد للمخاطرة للمواجهة للقيام بذلك هذا هو المكان الذي يقفز منه عادةً |
bu aradığımız polis. | Open Subtitles | الأعتراف بذلك , هذا الشرطي الذي نبحث عنه |
Vay be, bilmiyordum. bu harika. Keşke sizin kadar becerikli olabilseydim. | Open Subtitles | لم أكن أعلم بذلك, هذا رائع أتمنى أن أصل إلى ما وصلت إليه |
Böyle bir işletmede bunu istemek de abes zaten. | Open Subtitles | هو لم يسمح بذلك هذا طلب مرفوض غالبا 316 00: 20: |
bunu sana kimin söylediğini biliyorum, ama doğru değil. | Open Subtitles | أنا أعرف من أخبرك بذلك,هذا غير صحيح |
Yerinde olsam bunu yapmazdım. | Open Subtitles | لو انني مكانك لما قمت بذلك هذا ليس فكره جيده ... لا |
bunu başarabileceğini biliyordum. bu senin için iyi. | Open Subtitles | سوف نضع إعلان بذلك هذا جيّد لك |
bunu size söyleyemem. Dövüş Kulübünün kurallarını bilirsiniz. | Open Subtitles | لا يمكنني اخباركما بذلك هذا سريّ أيضاً |
Sadece... bunu düşünmemiştim. | Open Subtitles | أنا فقط لم أفكر بذلك هذا ما في الأمر |