"بذنب" - Translation from Arabic to Turkish

    • suçlu
        
    • günahı
        
    • suçluluk duygusu
        
    İyileşmemi istiyorsun ama iyileşmiyorum ve kendimi çok suçlu hissediyorum lan. Open Subtitles أنت تريدني أن أتحسن, وأنا لا أتحسّن. وأنا أشعر بذنب لعين.
    suçlu hissediyorum. Bir kadın öldü çünkü çok kötü bir hata yaptım. Open Subtitles انا اشعر بذنب تلك المرأه الميته لاننى ارتكبت خطأ فظيع
    Onu orada çürümeye terk edemem. Kendimi çok suçlu hissederim. Open Subtitles لا أستطيع تركه يتعفّن هناك سأشعر بذنب كبير
    Rica etsem beni suçlu hissettirmeyi bir süre erteleyebilir misin? Open Subtitles هلا توقفت عن اشعاري بذنب الرحيل لمدة قليلة ، من فضلك ؟
    Henüz işlemediğim bir günahı itiraf etmek istiyorum. Olabilir mi acaba? Open Subtitles اريد ان اعترف بذنب لم ارتكبه بعد هل يمكنني فعل ذلك؟
    İçimde bir şeyler yanıyor. Kendimi alazlar içinde hissediyorum ve bir türlü kurtulamadığım bir suçluluk duygusu var. Open Subtitles أشعر بنار فى داخلى تُحرقنى وأشعر أيضاّ بذنب لا أستطيع التخلّص منه
    Korkarım iş işten geçti ancak kendimi suçlu hissediyorum. Open Subtitles أخاف أنّ يمر الوقت ، و أشعر بذنب لعدم أخباره
    Beni o zavallı kıza karşı biraz suçlu hissettirdin. Open Subtitles جعلتني أشعر بذنب أكبر حول تلك الفتاة المسكينة.
    Evet ve şu ana kadar kendimi çok suçlu hissediyordum. Open Subtitles و كنت أشعر بذنب كبير حيال الأمر حتى الآن
    Ama senden bir şey saklarsam fazlasıyla suçlu hissederim, sen benden bir şey saklarsan hissedeceğini bildiğim gibi. Open Subtitles لكنني سأشعر بذنب كبير إذا أخفيت أى شيئ عنك كما أعرف أنك ستفعلين إذا أخفيت شيئا عني
    'Anneme bu zamana kadar söylediğim en berbat şey.' 've bayağı suçlu hissederken neyse,' 'ilk üçü gösterebilirim.' Open Subtitles اسوء شيء قلته لوالدتي وأنا أشعر بذنب شديد, على ايه حال لننظر الى المراكز الثلاثه الاولى
    Tuhaf, üzücü veya suçlu hissettiğiniz ne varsa yazmanızı istiyorum sizi temin ederim çok daha iyi hissedeceksiniz. Open Subtitles انت تشعر بالغرابة او بالخجل او بذنب. ستشعرون بالتحسن بعده, اعدكم.
    Seni çalışmak zorunda bıraktığım için kendimi suçlu hissediyorum o yüzden dışarı çıkmak istersen kimseye söylemem. Open Subtitles لكن اشعر بذنب لاني جعلتك تبقين اذن إذا اردتي ان تذهبي لن اخبر احد
    Evet, sanığın suçlu olması ihtimali yüksek olduğunda kefaleti yasaklayan bir yasadır. Open Subtitles نعم من النظام الرئيسي والتي تمنع الكفالة عند القيام بذنب عظيم، أليس كذلك؟
    Kendimi çok suçlu hissediyorum. suçlu mu hissediyorsun? Open Subtitles أشعر بذنب كبير عندما أراكِ في هذه الحالة
    Bayağı bir suçlu hissettiler yani hamlelerini düzgün yaparsan birsürü şey alabilirsin. Open Subtitles حسنا , انهما يشعران بذنب كبير لذا يمكنك الحصول على الكثير من الاشياء اذا لعبت أوراقك بشكل صحيح
    Eğer ben başka bir kadınla birlikte olursam başka erkekleri istemesi Nancy'yi daha az suçlu hissettiriyor. Open Subtitles مضاجعتي لنساء أخريات، تجعل نانسي تشعر بذنب أقل عندما تضاجع هي رجال آخرين.
    Ve bu konuda fazla suçlu hissetmiyorum. Open Subtitles على اى حال انا لا اشعر بذنب تجاه ذلك
    Ve bu konuda fazla suçlu hissetmiyorum. Open Subtitles على اى حال انا لا اشعر بذنب تجاه ذلك
    Garip olan ise kendimi suçlu hissetmemem. Open Subtitles والشيء الغريب لم أشعر بذنب حتى حول هذا
    Henüz işlemediğim bir günahı itiraf etmek istiyorum. Open Subtitles اريد ان اعترف بذنب لم ارتكبه بعد

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more