İyileşmemi istiyorsun ama iyileşmiyorum ve kendimi çok suçlu hissediyorum lan. | Open Subtitles | أنت تريدني أن أتحسن, وأنا لا أتحسّن. وأنا أشعر بذنب لعين. |
suçlu hissediyorum. Bir kadın öldü çünkü çok kötü bir hata yaptım. | Open Subtitles | انا اشعر بذنب تلك المرأه الميته لاننى ارتكبت خطأ فظيع |
Onu orada çürümeye terk edemem. Kendimi çok suçlu hissederim. | Open Subtitles | لا أستطيع تركه يتعفّن هناك سأشعر بذنب كبير |
Rica etsem beni suçlu hissettirmeyi bir süre erteleyebilir misin? | Open Subtitles | هلا توقفت عن اشعاري بذنب الرحيل لمدة قليلة ، من فضلك ؟ |
Henüz işlemediğim bir günahı itiraf etmek istiyorum. Olabilir mi acaba? | Open Subtitles | اريد ان اعترف بذنب لم ارتكبه بعد هل يمكنني فعل ذلك؟ |
İçimde bir şeyler yanıyor. Kendimi alazlar içinde hissediyorum ve bir türlü kurtulamadığım bir suçluluk duygusu var. | Open Subtitles | أشعر بنار فى داخلى تُحرقنى وأشعر أيضاّ بذنب لا أستطيع التخلّص منه |
Korkarım iş işten geçti ancak kendimi suçlu hissediyorum. | Open Subtitles | أخاف أنّ يمر الوقت ، و أشعر بذنب لعدم أخباره |
Beni o zavallı kıza karşı biraz suçlu hissettirdin. | Open Subtitles | جعلتني أشعر بذنب أكبر حول تلك الفتاة المسكينة. |
Evet ve şu ana kadar kendimi çok suçlu hissediyordum. | Open Subtitles | و كنت أشعر بذنب كبير حيال الأمر حتى الآن |
Ama senden bir şey saklarsam fazlasıyla suçlu hissederim, sen benden bir şey saklarsan hissedeceğini bildiğim gibi. | Open Subtitles | لكنني سأشعر بذنب كبير إذا أخفيت أى شيئ عنك كما أعرف أنك ستفعلين إذا أخفيت شيئا عني |
'Anneme bu zamana kadar söylediğim en berbat şey.' 've bayağı suçlu hissederken neyse,' 'ilk üçü gösterebilirim.' | Open Subtitles | اسوء شيء قلته لوالدتي وأنا أشعر بذنب شديد, على ايه حال لننظر الى المراكز الثلاثه الاولى |
Tuhaf, üzücü veya suçlu hissettiğiniz ne varsa yazmanızı istiyorum sizi temin ederim çok daha iyi hissedeceksiniz. | Open Subtitles | انت تشعر بالغرابة او بالخجل او بذنب. ستشعرون بالتحسن بعده, اعدكم. |
Seni çalışmak zorunda bıraktığım için kendimi suçlu hissediyorum o yüzden dışarı çıkmak istersen kimseye söylemem. | Open Subtitles | لكن اشعر بذنب لاني جعلتك تبقين اذن إذا اردتي ان تذهبي لن اخبر احد |
Evet, sanığın suçlu olması ihtimali yüksek olduğunda kefaleti yasaklayan bir yasadır. | Open Subtitles | نعم من النظام الرئيسي والتي تمنع الكفالة عند القيام بذنب عظيم، أليس كذلك؟ |
Kendimi çok suçlu hissediyorum. suçlu mu hissediyorsun? | Open Subtitles | أشعر بذنب كبير عندما أراكِ في هذه الحالة |
Bayağı bir suçlu hissettiler yani hamlelerini düzgün yaparsan birsürü şey alabilirsin. | Open Subtitles | حسنا , انهما يشعران بذنب كبير لذا يمكنك الحصول على الكثير من الاشياء اذا لعبت أوراقك بشكل صحيح |
Eğer ben başka bir kadınla birlikte olursam başka erkekleri istemesi Nancy'yi daha az suçlu hissettiriyor. | Open Subtitles | مضاجعتي لنساء أخريات، تجعل نانسي تشعر بذنب أقل عندما تضاجع هي رجال آخرين. |
Ve bu konuda fazla suçlu hissetmiyorum. | Open Subtitles | على اى حال انا لا اشعر بذنب تجاه ذلك |
Ve bu konuda fazla suçlu hissetmiyorum. | Open Subtitles | على اى حال انا لا اشعر بذنب تجاه ذلك |
Garip olan ise kendimi suçlu hissetmemem. | Open Subtitles | والشيء الغريب لم أشعر بذنب حتى حول هذا |
Henüz işlemediğim bir günahı itiraf etmek istiyorum. | Open Subtitles | اريد ان اعترف بذنب لم ارتكبه بعد |