Bir patent trolü tarafından size dava açıldığında işin içinden çıkabileceğiniz en iyi durum böyle. | TED | وذلك في حالة وصولكم إلى أفضل نتيجة حين تتم محاكمتك من طرف سارق براءات اختراع. |
Bu konuda ne kadar ciddi olduğumu anlayınca beni takdir edeceksiniz, bu çalışmalarımdan bazıları için aldığım patentlerimi yanımda getirdim, çünkü çalışma metodum için patent aldım Bern İsviçre'deki Eidgenössische Amt für Geistiges Eigentum'dan. | TED | ولكي تدركوا كم أن جاد في هذا الموضوع أحضرت لكم براءات الاختراع، ومواصفات بعض هذه الأعمال لأني قد حصلت على براءات اختراع لأساليب العمل الخاصة بي في أيدجينوسيشى أمت فيور جايستيشيس في برن، سويسرا. |
Ortada kural falan yokmuş, onlar da her şeye geçici patent vurmuşlar. | Open Subtitles | لم يكن هناك قوانين، لذا وزعوا براءات اختراع مؤقتة لكل شيء. |
Yakıt hücreleri, patentler, buluşlar-- hiçbirşey. | Open Subtitles | لا خلايا للوقود، ولا براءات اختراع أو اكتشافات، لا شيء |
Yakıt hücreleri, patentler, buluşlar-- hiçbirşey. | Open Subtitles | لا خلايا للوقود، ولا براءات اختراع أو اكتشافات، لا شيء |
Tüm radyo ve televizyon yayınlarında kullanılan 'Kablosuz İletişim'in patenti, Tesla'ya aittir. | Open Subtitles | انه تيسلا صاحب براءات اختراع الاتصالات الاسلكيه التي تستخدم اليوم في بث الراديو والتلفزيون |
Newton'dan 230 yıl sonra İsviçre'de Alman bir patent memuru sonunda bilim adamlarının bunca zamandır yanlış soru sorduğunu fark etti. | Open Subtitles | حسناً، بعد مرور 230 عاماً بعد نيوتن، أدرك كاتب براءات اختراع ألماني في سويسرا أدرك أخيرا أنّ العلماء |
Mekanik mühendisliği bölümünde ikinci sınıf patent memurluğu. | Open Subtitles | موظف براءات اختراع من الدرجة الثانية في قسم الهندسة الميكانيكية |
Mucidi Chester Carlson bir patent avukatıydı. | TED | ومخترعها " تشيستر كارلسون " كان محامي براءات اختراع |
Konuyu derinleştirdikçe, tüm ülkeyi dolaşarak, bir çok farklı uzman, bilim adamı, tıp profesörü, avukat, patent avukatı ile görüştük. | TED | بينما بحثنا في هذه المشكلة سافرنا في كل أنحاء البلد لنتحدث مع مختلف الخبراء في مختلف المجالات علماء، اخصائيين طبيين، محامين، محامي براءات اختراع |
patent savaşından bahsetmiyorum bile. Yani bir şey bulsanız bile, Broad Enstitüsü ve Berkeley Üniversitesi inanılmaz bir patent savaşı içinde. | TED | ناهيك عن معركة براءة الإختراع الدائرة حوله، وعليه حتى وإن اخترعت شيئاً ما. فإن معهد برود وجامعة كاليفورنيا في بركلي يخوضان معركة براءات اختراع مدهشة. |
Bak işte. Kravat takmıyor. Adam patent vekili. | Open Subtitles | أترى, لا يرتدي ربطة عنق إنه محامي براءات اختراع ربما ربطته معلقة - |
patent kısıtlaması kemikleşmişti, bioteknoloji bu uygulama etrafında gelişmişti ve yıllar boyunca Kongre'ye gen patentlerinin yasaklanması için sunulan tasarılar hiçbir yere varamamıştı. | TED | اتخذ معادوا براءات الإختراع موقفاً معاديا من الوضع الراهن تطورت صناعة التكنولوجيا الحيوية في ظل هذه الممارسة و تم تقديم تشريع لحظر حمل براءات اختراع في الجينات عاما بعد عام، و الكونغرس لم يفعل شيئا ً على الإطلاق |
Onlara patent bile almıştı. | Open Subtitles | لقد نال عليها براءات اختراع |
Trudy'nin avukatı patent uzmanı değil. | Open Subtitles | محامي "ترودي" ليس محامي براءات اختراع |
Yüksek verimli soğutucuların patentler. Teknolojik projelerimden birinde çok işime yarayacaklardır. | Open Subtitles | براءات اختراع لمبردات ذات الكفاءة العالية والتي ستكون مفيده لي في تطوير إحدى مشاريعي التقنية |
Onları çocuk değil, patenti ve telif hakkı olan şeyler olarak görün. | Open Subtitles | لا تنظري إليهم كأطفال، بل كأشياء تغطيها براءات اختراع وحقوق ملكية |