"برائحة" - Translation from Arabic to Turkish

    • kokulu
        
    • kokuyor
        
    • kokusu
        
    • kokan
        
    • kokusunu
        
    • aromalı
        
    • koku
        
    • kokusuyla
        
    • kokar
        
    • kokusuna
        
    • kokusunun
        
    • kokuyordu
        
    • kokusundan
        
    • ağacı
        
    • kokuyla
        
    Ve o beğendiğin şampuandan aldım... hani şu meyve kokulu kimyasal olandan. Open Subtitles وقد أحضرت لك بعض الشامبو الذي تحبين الذي به كيماويات برائحة الفاكهة
    Burası çam ağacı gibi kokuyor. Open Subtitles حسناً، أرى أن المكان لا يزال يفوح برائحة أشجار الصنوبر
    Her nefes aldığında odayı berbat, çürümüş viski kokusu sarıyordu. Open Subtitles في كل مرة بتنفس فيها وملأ الغرفة برائحة الويسكي الفاسد
    Siz ikiniz, ayçiçeği gibi kokan samurayı bulana kadar kavga edemezsiniz. Open Subtitles حتى نجد الساموراي برائحة دوار الشمس فلن أسمح بقتل أحدكما للآخر
    Big Pink! Ağız kokusunu alan tek sakız. Open Subtitles الوردي الكبير, إنها العلكة الوحيدة التي تمنحك نفس برائحة الخنزير
    Yıkaya yıkaya mango ve nar aromalı tütsüye çevirdiniz be! Open Subtitles كم المرات عليّ أن أبدو برائحة المانجو و الرمان ؟
    Her şey gerçekten garip bir koku ile başladı, sanki birşeyler yanıyormuş gibiydi. Open Subtitles الأمر يبدأ برائحة غريبة فعلاً وكأن هناك شيء ما يحترق
    Alnıma işaret parmağımla "otjize"ye vurdum ve diz çöktüm. Parmağımla kuma dokundum, tatlı kokulu kırmızı toprağın içindeydi. TED مسحت الصبغة عن جبهتي بسبابتي وركعت، ولمست الرمال بإصبعي، مازجة بها الطين الأحمر المملوء برائحة العرق.
    Çiçeklerdeki sinekkuşlarından gardenya kokulu bir bahçede sevişmekten? Open Subtitles عن الطنانات في كل الزهور و الغزل في حديقة مليئة برائحة الغردينيا؟
    Tamam. Mumlar yakıldı. En sevdiğin olan lavanta kokulu. Open Subtitles حسناً، أشعلت كل الشموع برائحة الخزامى كما تحبين
    Burası çam ağacı gibi kokuyor. Teşekkür ederim. Open Subtitles حسناً، أرى أن المكان لا يزال يفوح برائحة أشجار الصنوبر
    Fark etmedin mi? Bütün ev tıraş losyonu kokuyor. Open Subtitles إن المنزل كله يعبق برائحة لوسيون الحلاقة
    Bütün ev sidik kokuyor. Open Subtitles ولديها قطط. المكان كله يعجّ برائحة كريهه. كاثيقوديل:
    Her yere parfümünün kokusu sinmiş. Open Subtitles المكان ينضح برائحة عطرها. لقد أقمتما حفلة
    Gübre kokusu yüzünden bütün romantizm şansımı kaçırmak istemiyorum. Open Subtitles لا أريد إضعاف آمالي في الشاعرية بالفوح برائحة الروث
    En azından küçük postacı ve erik kurusu gibi kokan adamla tanışmamızı sağladın. Open Subtitles أقله أنك قدتنا إلى ساعي البريد الصغير، والرجل الذي يفوح برائحة الخوخ الجاف
    Bu belanın adı halitosis, namı diğer kötü kokan nefes. TED هذه اللعنة المروّعة هي النَفَسُ الكريه، بطريقة أخرى تعرف برائحة الفم الكريهة.
    Kaputu aç da yeni araba kokusunu alalım. Open Subtitles اضرب الصندوق دعنا نهرب برائحة السيارة الجديدة، هيا
    Berduş uçuran aromalı pasta mı? Open Subtitles انتظر, فطيرة برائحة رائعة تجذب المتشردين ؟
    Mesela benim aldığım koku yeni biçilmiş çimen, yeni bir parşömen ve naneli diş macunu. Open Subtitles فعلىسبيلالمثال، أنا أشمّ رائحة عشب مقطع. وورقّ كتابة جديد ومعجون أسنان برائحة النعناع.
    Saldırı üstüne saldırı tıpkı öfkeli karıncalar gibi, benzin kokusuyla deliye dönmüşlerdi. Open Subtitles بالتناوب، بالهجوم، بالهجوم مثل النمل الغاضب المجنون برائحة الغازولين
    Nasıl bir gelin at gibi kokar ve bir tavuk gibi öpüşür ki? Open Subtitles أي نوع من العرائس تفوح برائحة الحصان وتقبّل مثل الدجاجة؟
    Dünyanın en kötü ağız kokusuna sahip cinayet dedektiflerinin işkencesine uğradım. Open Subtitles وقضيت السّت ساعات التالية تحت نيران أسئلة محقّق جنائي، مع أسوأ نفَس برائحة القهوة.
    Sülfür ve kan kokusunun içinde, sikkeyi, kuru bir yaprağa çeviren, eminim O'ydu! Open Subtitles برائحة الكبريت و الدماء بالتأكيد أنه من قام بتبديل العملة بورقة الشجر
    Evi kahve kokuyordu, ailemin de kullandığı kahve takımının aynısıyla servis yaptı. TED منزله كان يفوح برائحة القهوة. التي قُدمت لنا في إبريق مطابق تمامًا للذي اعتاد والداي على استخدامه.
    Birine ülkemizi tanıtmanın idrar kokusundan daha iyi bir yolu var mı? Open Subtitles ما من طريقة أفضل لتقديم شخص ما إلي مقاطعتنا إلا برائحة البول الكريهه
    Bomba senin de burnuna gelen bu ağır ve keskin kokuyla dolu olmalıydı. Open Subtitles كانت القنبلة ملئت الهواء برائحة لاذعة و مميزة نفس الرائحة التي شممتها الان

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more