Bu, çok sevdiğim bir şekil. Bradley, Petrie ve Dumais. | TED | هذا الشكل الذي أحبه : برادلي و بيتري و دوماي |
Ama Onbaşı Bradley Vernik'in maktulü aradığını gösteren telefon kayıtlarımız var. | Open Subtitles | لكن لدينا سجلات الهاتف يُبين أن العريف برادلي فيرنيك إتصل بالضحية |
Bayan Bradley, böldüğüm için üzgünüm ama Bay Jensen'la konuşmalıyım. | Open Subtitles | سيدة برادلي ، عذرا للمقاطعة لكنني أحتاج إلى السيد جنسن |
Bayan Brady, tanıştığımıza memnun oldum. | Open Subtitles | سيدة برادلي . إنني سعيدة لمقابلتك |
Sonrasında Miranda, Brady ve Steve için Brooklyn'in yolunu tuttu. | Open Subtitles | و(ميراندا)، سافرت إلى بروكلن (من أجل (برادلي) و(ستيف |
Bu soruyu bana sormana sevindim, çünkü eğer Simons ya da Bradlee'ye sorsaydın sana şöyle derlerdi: | Open Subtitles | أنا مسرور أنك سألتني أنا هذا السؤال سبب سروري هو: هو أنك لو كنت سألت سايمونز أو برادلي لقالا: |
Ve Bay Bradlee uygun mu bir bakıver. | Open Subtitles | و أريد معرفة إذا كان السيد برادلي غير مشغول الآن |
Gerçekten, Spencer, eski bir Radley hastasından bir diğer Radley hastasına, bence, o kelimeyi kullanırken daha duyarlı olmalısın. | Open Subtitles | حقاً يا سبينسر من مريض سابق برادلي لآخر مثله اعتقد بأنكي ستكون حساسه اكثر لتلك الكلمه |
JH: Bradley'nin küçük ahlaki benliğinin merdivenleri çıkarken nasıl öldüğüne bir bakın. | TED | جوناثان هايدت: إذن لاحظوا كيف أن نفس برادلي المتخلقة والزاهدة فقط تموت في طريق الدرج. |
Bradley çetesini öldürdüğün silahı gösterecekti. | Open Subtitles | أنه سيرنا السلاح الذي أستخدمته مسبقاً في قتل عصابة برادلي |
Bay Bradley... bunu ödememize imkan yok. | Open Subtitles | سيد برادلي لن نتمكن ابد من التكلف بالمدفوعات |
Bradley'nin Bobby Beers gibi söylemesi umurumda değil. | Open Subtitles | لا يهمني إذا كان برادلي يمكنه الغناء مع نوتة بوبي بيرز. |
İzler, basketbol sahasından Stewart Bradley'nin cesedine kadar gidiyor. | Open Subtitles | الرائدة من ملعب لكرة السلة لجسم ستيوارت برادلي. |
Stewart Bradley'nin ölümden sonra omzu çıkmıştı. | Open Subtitles | كان ستيوارت برادلي وبعد الوفاة خلع في الكتف. |
Ondan çok güzel Carol Brady olurdu. Benim için çalıştığını göster. | Open Subtitles | ستكون (كارول برادلي) رائعة أظهر حرصك على مصالحي |
Bayan Brady, ben bu sorgulama çizgisini takip etmiyorum. | Open Subtitles | سيدة (برادلي)، أنا لا أفهم المقصود بهذا السؤال |
Walter Brady'nin parlak kızının onunla İlgilenmesini umuyordum | Open Subtitles | أتمنى أن تفكر ابنة (والتر برادلي) اللامعة في هذا |
Keşke bende Tom Brady'nin seksiliği olsa. | Open Subtitles | أتمنى لو كنت أملك رغبة (توم برادلي) الجنسية |
"Ben Bradlee'yi arayın ve ona "S..tir git" deyin." dedi. | Open Subtitles | و قال له إتصل ببن برادلي و قل له تبا لك |
Ben Bradlee Jr'a rapor veriyoruz ve, daima gizli çalışıyoruz. | Open Subtitles | إننا نرسل التقارير إلى (بن برادلي)، ونبقي عملنا بشكل سري. |
Woodward, Bradlee şu an bizimle görüşebilirmiş. | Open Subtitles | هوارد,برادلي سوف يرانا الآن |
Ve Bob Radley'in yaptığı şeyin suçunu oğlunun çekmesine izin mi verdi? | Open Subtitles | و هو مستعد لترك ابنه يتلقى الملامة على الجُرم ! من أجل شيء قام "بوو برادلي" بفعله ؟ |