Tatlım, Bud'la bir saniyeliğine yalnız konuşmam gerekiyor. | Open Subtitles | العسل، ولست بحاجة للتحدث مع براعم وحده لمدة ثانية واحدة فقط. |
Bu da ördek yağıyla sotelenmiş bezelye filizi. Bir ördek, iki çeşit yemek. | Open Subtitles | و هذا طبق براعم البازيلاء المقلية بزيت البط، بطة واحدة أعددتُ بها طبقين |
Taze bambu filizleri önemli bir orman mahsulüdür. | Open Subtitles | براعم الخيزران الجديدة محصول مهم. |
tat tomurcukları yüzey boyunca ilerlerler. | Open Subtitles | نظري، براعم التذوق على طول السطح |
Sap az, tomurcuk fazla haydi yetiştirelim. | Open Subtitles | المواد المغذية المتقدمة أكثر براعم ، أقل سيقان وها نحن ننمي |
Yanaklarınızın köşesinde tat alma cisimcikleri var, ağzınızın tepesinde de, her yere kahve götürmelisiniz. | TED | فلديكم براعم تذوق في جانبي الخد، وفي الحنك، لتتأكد من الوصول إليها جميعًا. |
Kaz ciğeri, Brüksel lahanası, ardıç meyveli nar jölesi, kekik yapraklı börülce. | Open Subtitles | براعم البروكسل في قشرة الرمان مع توت العرعر و أوراق الزعتر والفارو |
Kavak tomurcuğu koymamız gerektiğini söylemiştim. | Open Subtitles | لقد أخبرتكِ أن تستعملي براعم شجرة الحور |
Oraya gidip, fasulye filizlerini temizleyeceğim. | Open Subtitles | انا ذاهبة الى هناك فَنظفوا براعم الفاصوليا هذه |
Egil "Bud" Krogh, Watergate skandalına yol açan haneye tecavüzleri hoş karşıladı. | Open Subtitles | واتهم ايغل "براعم" كروغ في فضيحة ووترغيت. |
- Bud Eisbiber oluyor. | Open Subtitles | - رأيت ذلك. - براعم هو Eisbiber. |
- Bud Wurstner. | Open Subtitles | - براعم Wurstner. |
Yonca filizi ve bir tabak maya ezmesi istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن آخذ براعم النب وطبق من الخميرة المسحوقة |
Ben fasulye filizi pizzasıyla diğerlerine benzemeyen siyah pizzacı çocuğum. | Open Subtitles | أنا شقيق الروح لا مثيل لها... لتقديم هذه البيتزا مع براعم الفاصوليا. |
Bambu filizi mi? | Open Subtitles | براعم الخيزران؟ |
Hayır, bu bezelye filizleri gerçekten güzeller. | Open Subtitles | لا، براعم الفاصوليا مفيدة جداً |
Bambu filizleri. Akşam yemeğimiz. | Open Subtitles | براعم الخيزران ستكون وجبة العشاء |
tat tomurcukları, bu sefer hangi harika lezzeti celbetti? | Open Subtitles | بماذا أيضاً تتلذذ براعم التذوق؟ |
Sevgi çiçeğinin tomurcukları bize her zaman mutluluk getirecek. | Open Subtitles | {\cH92FBFD\3cHFF0000} براعم الحب تزهر ونحصل على السعادة طوال " "الوقت |
..çiçek açmaya kararlı bir tomurcuk gibi.. | Open Subtitles | مثل براعم مصممة على التحول لأزهار |
Dilimizin en arka tarafında bulunan küçük tat alma tomurcuklarına ulaşmasına gayret edelim. | Open Subtitles | ونحاول الوصول إلى براعم التذوق العالقة بمؤخرة اللسان. تذكّروا ألا تبتلعوا. |
Brüksel lahanasını çok sever. Hangimiz sevmeyiz ki? Affedersiniz, menüye bir göz atmamın sakıncası var mı acaba? | Open Subtitles | إنه يحب براعم البروكسل معذرة، هل هناك طريق يمكننى به النظر إلى قائمة الطعام؟ |
Bürüksel lahanası, brokoli... | Open Subtitles | لخمس ثوانٍ براعم الكرنب , القرنبيط سأجلبها سأجلبها , سأجلبها |
Fernaldiapandurata, yani loroco tomurcuğu. | Open Subtitles | تعرف أيضاً باسم براعم لوروكو |
Baobab filizlerini yemesi için bir koyuna ihtiyacı varmış. | Open Subtitles | احتاج لخروف ليأكل براعم "البأبوب". |