"بربطه" - Translation from Arabic to Turkish

• Bağla
• bağlayıp
• bağladı
• bağlasak

Teknenin en üstüne Bağla!
سأقذف الحبل , قمْ بربطه بالأعلي

İndiğinde onu halata Bağla biz de ikinizi yukarı çekelim.
عندما تصل إليه، قم بربطه جيدًا سنقوم بسحبكُما لأعلى - حسنٌ -

Tyler, buraya gelip onu Bağla.
تايلر , تعال هنا وقم بربطه

Onu bağlayıp, telefonun çalmasını beklemeli ve artık bizim borumuzun öttüğünü ona söylemeliyiz.
سنقوم فقط بربطه بالأعلى وننتظر حتى يرن الهاتف وسنخبره أننا نمتلك الطلقات الأن.

Onu bağlayıp kamyona atmalıyız. Burada kalamaz.
إما أن نقوم بربطه و نلقيه في الشاحنة أو شئ كهذا ، لا يمكنه البقاء هنا

Onu bağladı, sonra birkaç parmağını kırdı şifreyi öğrendi, içindekini aldı ve ardında tanık bırakmamaya karar verdi.
انهم قاموا بربطه كسروا بضع اصابع حصلوا على الرقم السري واخذوا ما كان بالداخل

- O zaman onu bağlasak iyi olur, tamam mı?
-إذاً، من الأفضل أن نقوم بربطه

Bağla şunu.
قم بربطه

Bağla.
قم بربطه

Hadi Bağla şunu.
أنت، قم بربطه

bağlayıp, kamyonete atıp buraya getirecektik.
ان اقوم بربطه, والقيه بالشاحنة, و أرجعه مرة اخرى الى هنا.

İlk sallanan dişimi düşürdüğümde, annem ipin bir ucunu dişime bir ucunu da Guernsey ineğine bağlayıp 12 kalibre tüfekle ateş etmiş ve inek koşa koşa odadan dışarı çıkmıştı.
عندما تخلخل أول سن لدي قامت أمي بربطه بالخيط و الأخر بذنب بقرة متعددة الألوان أطلقت النار من بندقية عيار 12

Kahve dükkanına girerken köpeği dışarı bağladı ayrıca neden, kahve içebilsin diye mi yani?
لذا من الواضح جعلتني غاضباً جداً و بعدها قام بربطه في خارج متجر القهوى لكي يقوم بأبتياع القهوة ؟

Firavun'un bakır kasesi ile, hasta insanları kendine bağladı daha sonra taşı kullanarak onların yaşam gücünü emdi.
قام وعاء الفرعون النحاسي بربطه مع أولئك المرضى... ثم سحب منهم قوة حياتهم بإستعمال الحجر.

Bir boruya ya da başka bir şeye bağlasak.
أو نقوم بربطه بأحد الأنابيب؟