"بردت" - Translation from Arabic to Turkish

• soğudu
• soğumuş
• üşüdüm
• Soğursa
• Burdett
• soğumuştur
• Motorun soğusun

Karanlık kaderin için dökmüş olabileceğim yaşlar soğudu ve nefret yaşlarına dönüştü.
الدموع التي قد أكون أرقتها على مصيرك المظلم بردت وإستحالت إلى دموع الكراهية

Tazyiği çok kötüydü ve aniden soğudu... ve hafif sülfür gibi koktu ama... sonuçta duş aldım.
الضغط كان سيئاً و المياه بردت فجأة و ظهرت رائحة مثل الكبريت، لكن كان حماماً

Dünya'ya düşen bu ateş taşı... dağın karları içinde soğumuş ve demire dönüşmüştü.
حجارة النارَ التي سَقطتْ في الأرضِ بردت فى جليد الجبال وحتُوِلت إلى حديد

Sonra biraz soğumuş hücreler ve diğer şeyler büyümeye başlamış.
ثم بردت بمقدار قليل فنمت الخلايا و الأشياء

Sorun şu ki, bir şeyleri yok ettikçe daha da üşüdüm.
المشكلة هي ,كلما حطمت كلما بردت اكثر

Eğer yeterince Soğursa, yemekte içebiliriz.
انظروا إلى هذا إذا بردت بشكل كاف يمكننا أن نشربها على العشاء

Kötü büyülerden korunmak için Burdett adında bir büyücü.
"رجل يدعى (بردت) ليمنع التعويذات الشريرة. آني)، أنا مريضة.

Köfte var, muhtemelen soğumuştur.
يوجد كرات اللحم، والتي ربما قد بردت الآن،

- "Motorun soğusun" dedin mi?
-هل قلت بإنك بردت ؟

Tazyiği çok kötüydü ve bir ara su soğudu... ve hafif sülfür gibi koktu ama... sonuçta duş aldım.
الضغط كان سيئاً و المياه بردت فجأة و ظهرت رائحة مثل الكبريت، لكن كان حماماً

Bu kahve büyük ihtimal soğudu ve ben bir sürü sorunumu senin kucağına attım ama yemin ederim buraya iyi niyetlerle geldim büyük yatırım toplantından önce sıcak bir içecek ve küçük bir moral desteği için.
لابد ان هذه القوه قد بردت وقد اثقلت عليك ايضا بعدة مشاكل ولكن اقسم لك اني جئت الى هنا بنية صافية

- Kahveniz soğudu. Yenisini getireyim mi? - Evet, lütfen.
لقد بردت قهوتك، أتريد أن تغيرها لك؟

Ve sonra benden soğudu.
ثم بردت المشاعر بيننا.

Omlet soğudu.
قد بردت وعجة أسفل.

Yanan parçalardan bazıları erimeden önce albayın dokularının arasındaki sıvıyla soğumuş.
بعض الشظايا المحترقة بردت بواسطة السائل الموجود فى انسجة العقيد قبل ان يتفككوا

Yakın zamanda soğumuş lavın kırılgan ve kuru yüzeyine iniş yaptık.
وطئنا الآن على سطح هش رطب لحممٍ بردت مؤخراً.

Adam kurtuldu ama Kung Pao usulü tavuğunuz soğumuş olabilir.
سوف ينجو , ولكن دجاجة الكونج باو خاصتك ربما تكون بردت

Biraz üşüdüm de.
لقد بردت.

- üşüdüm. Hayır, bir anlaşma yaptık.
لقد بردت

Soğursa bir şeye benzemez.
القهوة لن تكون جيدة إذا بردت

Arkadaşım, Thomas Burdett, suçunu itiraf etmesi durumunda hak kazanacağı hızlı ölümü reddetti.
صديقي، (توماس بردت) رفض الموت الأسرع بأن يمنح لقباً لو إعترف بذنبه.

Bu zamana kadar soğumuştur, oh.
-لكني غالبا أعتقد أنها بردت الأن . -أوه .